Agatha Christie Kitapları-1

BAĞDATA GELDİLER – ( They came to Baghdad ) Yine fazla uzun bir kitap , ve çok uzun aralıklarla okudugum için tam manasıyla hikayeye adapte olamamış olabilirim belki ama biraz karışıktı. Ajanlık -siyasi ilişkiler vs yerine cinayet oykulerını daha çok seviyorum A.C nin , bu da ajanlık uluslararası ilişkiler vs karışık bir kitaptı. Son 100 sayfası sürükleyiciydi 7/10 veriyorum.

KÖŞKTEKİ ESRAR – ( The Secrets of Chimneys  )Gereksiz uzun yazılmış bir kitap bence cenazeden sonra gibi (286sf kıtap) ,80inci sayfalardan sonra olay bıraz hareketlenmeye baslıyor gıbı oldu oraya kadar bıraz sıkıcıydı sonra yıne tempo düştü ama 180 inci sayfadan ıtıbaren ıyıce guzellestı dıyebılırım,yanı son 100 sayfası oldukça surukleyıcıydı 44. kitabıma 7/10 gibi bir not vermeyı dusunuyordum bazı bolumlerı sıktıgı ve gereksız uzatıldıgı ıcın ama suprız fınalıyle 8/10 vermekte karar kıldım agatha christie teyzemız yıne her zamankı gıbı tahmınlerımızı yanıltıyor bızı ters koseye dusuruyor oldukça beklenmedık bir kişi çıktı suçlumuz biraz ipucu verıyorum “kımse gorundugu gıbı degıldır” :)

FRANKFURT YOLCUSU – ( Passenger to Frankfurt ) maalesef çok çok sıkıcı bir kitap, begenmedıgım nadir agatha eserlerınden biri, 43. kitabımdı 4/10 verıyorum su ana kadar okudugum uzak ara en begenmedıgım kıtap…

KANATLARIN ÇAĞRISI – ( The Hound Of Death ) Tarz olarak gercekten cok değişik doğaustu olaylarla ılgılı oykuler var hep
1-4-5 hikayeleri begenmedım. 2. ve 3. hikayeler hosuma gıttı dıyebılırım. 6. hikaye olan “radyo” guzeldı ,7. hikaye beklenmeyen şahit kitapta en çok begendıgım bolum oldu! 8. hikaye mavi kasenın esrarı merak uyandırsa da sonu cok gıcık bıtıyor,9. hikaye cok ılgınc ve guzeldı sir arthur carmıchael olayı.10. hikaye olum habercısı kopek hiç bişe anlamadıgım sacma bı bolum, 11. bölümü de saçma buldum. 12. ve son bölüm “sos” ise güzeldi,en azından polisiyeye yakın ipuçlarından olayı çözme fılan…42.kitabımdı 7/10 verıyorum o da ıcınde bırkaç guzel hıkaye oldugu ıcın.

CENAZEDEN SONRA – ( After The Funeral ) Bitirdiğim 41. agatha romanı (41 kere maasallah) 300 kusur sayfalık kıtapta Poirot 100lerde anca ortaya cıkıyor.  2 ölüm, 2 cinayet tesebbusu , şüpheli bir çok akraba, 10dan fazla karakter olması biraz kim kimdi kafa karıstırıyor.Bu kadar uzun yazılmasına gerek yok gibi geldi bana kitap basları bıraz karısık ve sıkıcı. bu kadar kotu yoruma ragmen 9/10 veririm cunku finali çok şaşırtıcı asla tahmın etmeyecegınız bırı.1 not kırmamın sebebı de ilk200sayfanın sıkıcı olması. ama sabredın sonuna kadar okuyun çünkü son 100 sayfası inanılmaz sürükleyici ve merak uyandırıcı.

KAPI TEKRAR VURULDU – ( Cat Among the Pigeons )  200 sayfalık kitabın 150. sayfasında Hercule Poirot çıkıyor karşımıza. Poirot’nun uzun süre ortada olmamasına rağmen kitap asla sıkmıyor ve oldukça da tempolu bir şekilde ilerliyor. Genel olarak sürükleyici bir kitap. Kadınların içinde geçiyor ilginç olarak. Kız okulunda geçiyor kitap ,okul müdürü öğretmenleri vs hepsi kadın butun ogrencıler kız… Erkek karakter olarak sadece polisler var tabii bir de Poirot. Mavi Trenin Esrarı ve 3 yanlış 3 ceset karışımı bir kitap. Mavi Trendeki gibi değerli taşlar zümrütler yakutlar sebebıyle işlenen cinayetler…3yanlış 3 cesete benzerliği ise okulda gecmesi. Arka arkaya öldürülen öğretmenler işin içine karışan uluslararası ajanlar, kaçırılan çocuklar,şantajlar….ve şaşırtıcı bir son 40. kitabıma 9/10 verdim.

MAVİ TRENİN ESRARI – ( The Mystery of the Blue Train ) Oldukça sürükleyici bir kitap. Bu sebeple birkaç gün içinde bitirdim. Zengin bir adam kızına milyon dolar değerinde yakut alıyor. Kitabın bir diğer adı da “Yakut Kana Bulandı” zaten. Bir cinayet işleniyor ve aynı zamanda yakutlar da ortadan kayboluyor. Mirasa konmak isteyen koca mı katil yoksa yakutları ele geçirmek isteyen sevgili mi, yoksa kıskançlıktan kuduran kocanın metresi mi… Yoksa yoksa bambaşka emeelleri olan süpriz biri mi..Poirot olayı son derece zeki bir şekilde çözüyor. 39. kitabıma 10/10 veriyorum . Harıkulade bir kitap. Poirot’nun kitaptaki bir cümlesi acaba dedirtip çok şaşırtsa da katili bilmenize yardımcı oluyor.

MISS MARPLE’IN SON MACERALARI – ( Miss Marple’s Final Cases )  Bu kitap da yine -” Ve Perde İndi ” de oldugu gibi Agatha Christie’nin vasiyeti üzerine ölümünden sonra kasasından cıkarılıp yayımlanan bir kitabı. 9 adet öyküden oluşuyor. Genelde öykülerden derlenen kitapları fazla begenmıyorum gerçi bunda guzel hıkayeler de vardı bu yuzden 8/10 verdim. Kahya Kadın-Kusursuz Hizmetçi-Karanlık Sularda ve Greenshaw’un Deliliği kitaptaki güzel bölümler…38.kitabım da bitmiş oldu…

ELMAYI YILAN ISIRDI – ( The Halloween Party )  Kitabın güzel sürükleyici bir başlangıcı var. Bir partide küçük bir çocuk öldürülür. Partide bulunan yazar Oliver Poirot’dan yardım ister. Poirot olaya el koyar, kitabın orta bölümleri hep sorgu sual, dolayısıyla tempo biraz düşüyor ama sonuna doğru yine tempo kazanıyor, heyecan dolu ve tabii ki sürprizle dolu güzel bir finalle noktalanıyor. 37. kitabıma 9/10 verdim.

PORSUK AĞACI CİNAYETİ – ( A Pocket Full of Rye )  Bitirdiğim 36. agatha christie eseri oldu. güzel kitaptı fakat cok da fazla etkılenmedım, cok daha guzel romanları var agathanın bu yuzden 8/10 verdım buna. yine bir seri katille karşı karşıyayız, katıl amacına ulaşmak için önüne geleni temizliyor, kitabın sonlarına dogru katili tahmın ettım. marple da buldu katili yalnız ama sadece tahmınlere ,varsayımlara dayanarak, atıyor tutuyor mubarek teyzemız .

ÜÇ YANLIŞ ÜÇ CESET – ( Hickory Dickory Dock )  Bastan sona son derece sürükleyici bir kitap diyebilirim. Olaylar bir öğrenci yurdunda geçiyor. Şüpheli sayısı çok bolca öğrenci olunca. Poirot yine çok başarılı tahminlerde bulunuyor ve bazı öğrencilerden aldığı bilgilerle olayı çözüme kavuşturuyor. Agatha bizi şaşırtmak için bir kez daha aynı taktiği kullanıyor. “Sıfıra doğru” ve ” Ölüm sessiz geldi” kitaplarındaki taktik;) Bitirdiğim 35. kitap oldu 9/10 veriyorum.

CİNAYETLER KULÜBÜ – ( The Thirteen Problems )  Normalde Agathanın birçok öyküden olusan derleme kitaplarını begenmiyordum ama bu diğerlerinden farklı, güzeldi. İlginç olaylar vardı. özellikle “Bir Noel faciası” ve “Sekreter” bölümlerini sevdim. Birkaçında katili buldum. Özellikle “Sekreter” bölümünde cinayeti tahmin etmem bana büyük keyif verdi. Son hikaye de bayağı süprizdi.34.kitabım da bitti. 8/10 verdim buna da.

CİNAYET İLANI – ( A Murder Is Announced ) 33. kitabımdı 9/10 veriyorum. Sürükleyiciydi, ilginç bir konusu vardı,katili tahmin ettim ve de :) . Yine her zamanki gibi geçmişle bağlantılı olaylar, bu sefer sebep para. Katil 1-2-3 derken 4. cinayetine ramak kala yakalanıyor. Katili bulabilmek Agathayı yeni okuyanlar için zor ama genelde aynı taktikleri kulandığı için bu sefer ben de yakaladım. Kitapta katili tahmin etmenizi sağlayan 1-2 kritik yer var fazla dikkat cekmeyen ama dikkatli okuyunca anlıyorsunuz. Güzel bir kitaptı.

ÖLÜM SAATLERİ – ( The Clocks ) Büyük ümitlerle aldıgım bu kitap benı hayalkırıklıgına ugrattı, hercule ilk 100 sayfa ortalıkta yoktu zaten,sadece tahmınler uzerıne bulunan bır cınayet, saatın 16:13 olmasının hiçbir esprisi yok, agathanın cok cok daha guzel kitapları var.bıtırdıgım 32. kitaptı benım 6/10 verırım. Katili bulması zor en fazla “en beklenmedık kişi katildir” mantıgıyla tahmın edılebılır. Yeterli ipucu yoktu çünkü.

ŞAMPANYADAKİ ZEHİR – ( Sparkling Cyanide ) Sosyetik guzel Rosemary bir davette yemek sırasında masaya yıgılır. Olay intihar olarak kayıtlara geçer, ta ki kocasına onun öldürüldüğünü yazan imzasız notlar gelene kadar. O gün davette Rosemary’nın mirasına konacak kardeşi, eşini aldattığı ama bu olay duyulacak olursa politik hayatı mahvolacak sevgilisi, ta bi ki bu sevgilinin eşi yani aldatılan kadın, Rosemary’nın kocası yanı aldatılan erkek, evin sekreteri yani Rosemary ölecek olursa kocayı kapacak olan kadın, Rosemary’nın eskı bir hapishane kuşu olan arkadası ki bunun duyulmasını istemiyor…Kısaca Rosemary’yi oldurmek için herkesın sebebı var. İmzasız mektupları alan koca 1 sene sonra aynı grubu tekrar bır davette toplayıp cinayeti çözmeye ugrasıyor bunun ıcın guzel bır de plan yapıyor ama …evdeki hesap çarşıya uymuyor..Son sayfalara kadar da katili bulmakta zorlanıyoruz çunku herkes olabili. onun için sonuna kadar merak uyandıran ve sürükleyici olan son derece guzel bir kitap. bitirdiğim 31. kitap 9/10 verdım.

ÜÇÜNCÜ KIZ – (Third Girl )

Fazla sürükleyici tempolu bir kitap değildi 30. kitabıma 7/10 vermiştim. Açıkçası filmini daha çok beğendim, çok daha fazla heyecanlıydı ve finali de çok kuvvetliydi. Hikayemiz Norma Restarick adlı genç bir kızın Poirot’yu ziyaret etmesi ve yardım istemesiyle başlıyor. Bir cinayet işlemiş olabileceğinden şüphelenen kızın dediklerini Poirot şaşkınlıkla karşılıyor. Öyle ya cinayet işleyebilmiş olmak da ne demek? Fakat Poirot’yu yaşlı bulan ve yardım edemeyeceğine inanan kız bunu Poirot’nunyüzüne söyleyip çekip gidiyor. Hem konuyu ilginç bulan hem de kendine yaşlı denmesini sindiremeyen Poirot iyice hırs yaparak işi alıyor. Ariadne Oliver de Poirot’ya yardımcı olmya çalışıyor kendince kuşkulandığı insanları takip etmeye yelteniyor ve hatta başından büyük bir tehlike de atlatıyor. Norma hafiften kafayı sıyırmış durumda yaşlı bir kadının başında elinde kanlı bir bıçakla durduğunu hatırlıyor ama öncesini hatırlamıyor. Tahmn edebileceğiniz üzere kızın üzerine yıkılmak istenen bir cinayet var ve Poirot muhteşem bir şekilde bu işi de çözüyor…

SIFIRA DOĞRU – ( Towards Zero )

29. A. Christie kitabım oldukça güzeldi 9/10 verıyorum. bu kitaptan çok guzel bir tiyatro oyunu veya sinema filmi de çıkabilir hatta. Bir adam, onun eski karısı ve yeni karısı aynı evde buluşursa neler olur tabii ki cıngar çıkar. Evin Yaşlı sahibesi öldürülür, ama bu bir miras cinayeti değil bir komplodur. Cinayeti kim kimin üstüne yıkıp intikam almak istemektedir acaba..Bastakı basitce ipuçları belli bir kişiye yonlendirmektedir ama ipuçlarının o kişiyi göstermesi amacıyla bırakıldıgı cok acıktır polis de bunu yemez tabii..Katil zekice bır plan yaptıgını sansa da süpriz bır sahıdın sayesınde şaşırtıcı gerçek ortaya cıkacaktır…

SONUNCU KURBAN – ( Dead Man’s Folly )

Cinayet oyunları yazarını bir cinayet oyunu tasarlaması için köşklerine davet eden sosyetiklerin oyunu hakikaten bir cinayetle bitiyor.Uzun ve temposuz bir kitap maalesef, sadece merak ettiriyor, yeterli ipuçları yok kitapta. 200 sayfa boyunca karşılıklı konuşma seklınde gectıkten sonra hiç tahmin edemeyeceğimiz şekilde o onun ,bu bunun akrabası çıkıyor vsvs..da oyle çözüyor olayı Poirot. Beğenmedim 28. kitap 6/10.

ROGER ACKROYD CİNAYETİ – ( The Murder of Roger Ackroyd )

vay be 27. kitap da bitmiş buna da 10/10 vermek lazım, İnternette araştırma yaparken bu kitaptan bahsedip katili açıklamışlar bunu bilmeden okusam eminim çok çok şaşıracaktım, bilmeme rağmen nasıl olur ya diye düşünmemek elde değil. Çok merak uyandırıcı bir kitap.Poirot emekli olmasına rağmen ricalara daha fazla dayanamayarak çok enteresan bir cinayet işini alıyor, kimsenin dikkat etmediği detayları çok iyi analiz ederek gerçek katili buluyor. Diktafon olayına öne itilen koltuğa dikkat..!

ZEHİRİ KİM VERDİ – ( Murder is Easy )

Trende gecen bir konuşmanın ardından o konuşmada bahsi gecen doktor öldürülünce meraklı bir polis kimliğini gizleyerek o kasabaya gider ve arka arkaya gerçekleşen 6 ölümün tesadüf olamayacağını bunların cinayet olabileceğinden şüphelenerek insanları araştırır. ki haklıdır 7. cinayet de gerçekleşir. Seri Katil çok tehlikelidir, cinayetleri birbirine bağlamak çok zordur… 26. kitabıma 10/10 veriyorum, çok şaşırtıcı ve güzel bir finale sahip.

IŞIKLAR SÖNÜNCE – ( When the light last )

9 adet kısa öyküden oluşan bir kitap. Sadece 2-4- ve 8. hikayeleri sevdim ki 2sinde zaten Poirot vardı. Sürükleyici gelmedi fazla, öykülerden derlenen kitapları pek tutmadım. 25. kitabım 6/10 alır.

16:50 TRENİ – ( 16:50 From Paddington )

Diğerlerinden çok daha uzun bir kitap ama son anlara kadar katili bulamadığınız için merak uyandırıyor. Başları oldukça sürükleyici. Trende yolculuk eden bir bayan yanından gecen trende işlenen bir cinayete tanık olur ve konuyu Marple’a açar. Olay dallanır budaklanır ve zengin bir ailenin evine yolladığı ajan vasıtasıyla Marple olayı çözmeye uğraşır. Ama geç kalır çünkü büyük mirasa konmak için akılalmaz bir planı vardır katilin ve 3 cinayet işler. 2007 de biten 24. Agatha Christie ve toplamdaki 34. kitabımdı. 9/10 veriyorum. Çok çok dikkatli okursanız 2. cinayet öncesi – ki orda ben de şüphelenmiştim-katili bulabiliyorsunuz ama sonra yazar sizi hep diğer kişilere yönlendiriyor..

ŞEYTAN DÖNEMECİ – ( Taken at the Flood )

Bu sefer ölüm sebebi klasik..”para..” aile içinde miras kavgası..Çocuklar babalarının ölümünden sonra paraya konma hevesindeyken tüm servet babanın genç karısına kalmıştır. Ama bakalım ona da nasip olacak mı para çünkü kadının eski kocası ölmemiş olabilir ve yeni evliliği geçersiz kılınabilir. Olaylar bir hayli merak uyandırıcı ve gerçekten insanı saran güzel başarılı bir kitap. 23. kitabımıza 9/10 veriyorum. Bazı şeyleri tahmin etsem de yine çok şaşırtıcı bir final..

ÖLÜM DİKEN ÜSTÜNDE – ( Death on the Clouds )

Bu sefer cinayet bir uçakta işleniyor. Çok farklı bir cinayet şekli , tefeci bir kadın boynuna zehirli iğne fırlatılarak öldürülüyor. O kadar kişinin içinde kimse olayı görmüyor. Poirot da uçakta ve her zamanki gibi işe el atıyor. Kitabın sonuna kadar hatta katil açıklanana kadar çözemiyorsunuz olayı. Merak uyandırıcı bir kitaptı cinayet şekli ve nedeni yüzünden. Nedenini iyi kötü tahmin etsek de katili bulmak oldukça zordu. 22. kitabı da bitirmiş olduk. 9/10 verelim.

İSKEMLEDE BEŞ CESET – ( One Two Buckle My Shoe )

Fazla beğenmedim 21. kitabımdı en fazla 5/10 veririm , çok karışıkbir kitap fazla sarmadı açıkçası. Kafayı fazla veremedim okurken zaten.

CİNAYETLER OTELİ – ( Murder at Bertrams )

Fazla sürükleyici gelmeyen bir kitaptı. Miss Marple yıllar sonra yine Bertram otelinde kalmaktadır , bu çok ünlü ve önemli kişilerin kaldığı otelde ilginç şeyler olmaktadır. Otelin kapıcısı bir cinayete kurban gider, kapıcı esasen kimdir onu kim öldürmüştür?Yine geçmişle bağlantılı bir cinayet , bu kez de cinayeti işleyeni ve kapıcının geçmişte kim olduğunu tahmin ettim cinayet sebebini bulamadım fakat. 20. kitabım da bitmiş oldu böylece 7/10 veriyorum. Kitabın sonunda ufak bir de hikaye var o daha ilginçti.

ACI KAHVE – ( Black Coffee )

Bir rekor kırarak sadece 2 günde bitirdiğim 19.Agatha Christie kitabım oldu. Bu sefer kadro biraz daha dar doğal olarak daha az şüpheli var. Poirot ve Hastings cinayet-şantaj ve ajanlık olayının iç yüzünü çözmeye çalışıyorlar. 2 günden bitmesinden anlayacağınız üzere yine sürükleyici bir eser ve tiyatro oyunu olarak sahnelenmiş ayrıca. not olarak 8 veriyorum.

NİL’DE ÖLÜM – ( Death on the Nile )

O kadar sürükleyici ve merak uyandırıcı bir kitap ki çok kısa sürede bitirdim. Tatildeki Poirot – artık uğursuz mudur nedir:)- nere gitse birileri ölüyor ve cinayeti çözme işi de ona kalıyor. Bu sefer bir aşk cinayeti var ortada. Arkasından baska cinayetler geliyor. O kadar Agatha Christie kitabı okudum ki artık ben de dedektifliğe ısındım iyice ve ilk tahminimde katili ve cinayet sebebini buldum.Cinayetin nasıl işlendiğini ise Poirot müthiş zekasıyla kanıtladı. Filmini de bulup izledim o da gerçekten çok güzel. Biten 18. kitabımdı ve 10 almaya hak kazandı..

AYNA KIRILDI – (The mirror crack’d from side to side)

Çok sürükleyici bir kitap öncelikle. Kasabaya taşınan eski ünlü bir aktris tekrar sahneleri dönüyor ve kasabada bir film çekiyor. Komşularla tanışma partisinde ise bir kaza(!) oluyor ve bir bayan ölüyor. Teşhis sonucu zehirlenme çıkıyor ama kadını öldürmek için hiçbir neden yok,ünlü oyuncumuzun esas hedef olduğu düşünülüyor böylece. Onu öldürmek isteyen kim acaba ve sebebi ne?Geçmişte yaşanan bir hadise olabilir mi? Ardından gelen 2 cinayet ve çok zor tahmin edilebilen bir sonla[50. tahminimde buldum sanırım:)ama sebebini bulmak çok zor ] muhteşem bir final.17. kitabıma 9/10 uygun gördüm. Eserin Filmini de izledim biraz farklılıklar var kitapla ama basarılı bir film. Herşeyin anlaşıldığı kısımlarla beraber ilginç bir son kesinlikle…

POİROT İZ ÜZERİNDE – ( Poirot’s Early Cases )

12 öyküden oluşan bu kitapta 4-5 güzel hikaye var. Toplama kitaplar genelde hoşuma gitmediği için düşük puan verecektim ama son 3 hikaye bayağı güzeldi.16. kitabımı da bitirmiş oldum böylece. Kitabın bir özelliği de Poirot’un tek başarısızlığım dediği diğer kitaplarda bahsettiği olayın bu kitapta yer alması. Özellikle son bölüm ilgi çekiciydi ve ben de büyük bir başarı göstererek cinayeti işlenir işlenmez katilinden cinayet metoduna kadar çözdüm :) not: 8/10

FARE KAPANI – ( Three Blind Mice )

Agatha Christie’nin bu öyküsü tiyatroya çevrilip 50 küsür yılı aşkın sahnelenmiş ve hala da sahnelenmektedir. Öykü fena değildi ama tempo biraz düşük. Kitapta Fare Kapanı dışında 4-5 tane de Tommy ve Tuppence adlı dedektiflerin başrol aldığı öyküler de var. Toplama öykülerden oluştuğu için olaylar ve hikayeler çabuk sonuçlanıyor bu yüzden fazla sürükleyici gelmedi kitap. Bitirdiğim bu 15. kitaba 7/10 verdim.

ÖLÜM ÇIĞLIĞI – ( Murder at the Vicarage )

Agatha Christie Poirot’dan sonra en meşhur karakteri Miss Marple’a ilk kez bu kitapta yer veriyor.Benim de Marple’lı okudugum ilk ayrıca toplamda okudugum 14.Agatha Christie kitabı. Kitap oldukça sürükleyici bir başlangıca sahip. Küçük bir yerde geçen bir hikaye ve küçük yerde geçmesi sebebiyle ve Marple gibi dedikoducu diğer karakterler sayesinde haberler çok çabuk yayılıyor. İşlenen bir cinayet ve şüphelenebileceğimiz pek çok karakter var, kitabın ortalarında biraz tempo düşer gibi olsa da sonu oldukça güzel. Cinayet gerçekten oldukça akıllıca bir planla işlenmiş ve Marple da dedektiflerin yapamadığını yapıp olayı çözüyor.9/10.

ÖLÜM SESSİZ GELDİ – ( The Mysterious Affair at Styles )

Bu kitabın en önemli özelliği ilk Agatha Christie kitabı olması ..ve bir koleksiyon için tabii ki ilk eserler çok önemlidir..Onun için bu kitabı bulabilmek ve okuyabilmek çok güzel oldu..Bitirdiğim 13. kitaptı ve benden tam puan aldı 10/10.. Styles köşkünde geçiyor kitap ve zengin bir kadın zehirlenerek öldürülüyor. Miras nedeniyle hem koca hem oğullar şüpheli listesinde..Ama işin içinde başka işler var..Katil şeytanca bir planla suçu başkasının üstüne yıkmaya çalışıyor ve süpriz suç ortaklıkları çıkıyor kitapta…Belki her 10 sayfada bir başka birinin katil oldugunu düşünüyoruz. Çünkü habire süpriz ipuçları çıkıyor…Çok sürükleyici bir kitaptı ve finali yine çok şaşırtıcı ve güzeldi…

ÜÇ PERDELİK CİNAYET – ( Three Act Tragedy )

170 sayfalık kitabın ilk 100 sayfasında Hercule Poirot’nun etliye sütlüye karışmaması ve cinayet olaylarını diğer amatörlerin yürütmesi oldukça ilginç. Tabii ki çözemiyorlar ve yine iş Poirot’ya düşüyor. 2 cinayet var ortada Hercule olayı çözdüğünüde düşünse ortada bulamadığı tek şey var o da ilk cinayetin sebebi…12. kitabıma 8/10 vermemin sebebi Poirot’nun dediğim gibi olaya girmemesiyle kitabın fazla sürükleyici gelmemesi ki daha da düşük bir not verecekken yine de süpriz finaliyle etkiliyor insanı yine tahmın edilemeyen biri katil çıkıyor. Benim de süpriz bir katil adayım vardı ..çok yaklaştım ama tutmadı yine :)

BİRİSİ ÖLECEK – ( Thirteen at Dinner )

Kolay kolay 10 vermem ama bu kitap da hakkaten müthiş ve 10′u hakediyor. 11. kitabımdı bu ve birçok şüpheli arasından ben de katili buldum. Baskasıyla evlenmek için kocasından boşanmak isteyen kadın, babasından nefret eden kız, amcasının mirascısı bir adam..bir çok cinayet nedeni var. Ünlü aktris ve ona benzeyen genc bir sanatcı bu benzerliği kullanarak bir şaka düşünüyorlar. Ama cinayetler arka arkaya geliyor.Kitap hep başka bır yone çekiyor şakayı ama ben kendi tahmin ettiğim diğer yontem uzerınde durarak katili buldum. :)

DERSİMİZ CİNAYET – ( Murder On The Links )

Hercule Poirot ve Arthur Hastings acil bir yardım çağrısı alırlar fakat geç kalmışlarıdr cinayet çoktan işlenmiştir. Üstelik bir değil 2 tane , peki cinayetlerin birbirleriyle bağlantısı nedir? Yüzbaşı Hastings bu kitapta da yine birine aşık olur. Kurbanın geçmişteki bir sırrını örtbas etmek üzere güzel bir planı vardır ama bu planı gerçekleştiremeden kendisi mefta olmuştur. Okudugum 10 kitaptı ve yine beklenmedik birisi katil çıktı 9/10.

DOĞU EKSPRESİNDE CİNAYET – ( Murder On The Orient Express )

Bu kitap A.C’nin en meşhur romanlarından birisi. Benim de 9. kitabım. Bu kitabın filmini de izledim gerçekten müthiş bir final..

Doğu Ekpresinde gece yarısı bir cinayet işlenir ve kar yüzünden tren yolda kalır, trendekilerden biri katildir. Cinayet mahallinde garip ipuçları vardır. Tüm şüphelilerin kendini aklayacak şahitleri vardır. Kurbandaki yara izleri çok ilginçtir. Poirot trendekileri sırayla sorgular hepsinin de söyledikleri yalanları sonunda ortaya çıkarır ve süpriz finalde tam manasıyla şov yapar ve cinayet gecesini tüm detaylarıyla anlatır. 10/10 fazla söze gerek yok.

ÖLÜM OYUNU – ( Evil Under The Sun )
Bu kitabı henuz okuyamasam da DVD sini izleme şansım oldu. Manzaralar çekim mekanları gercekten guzel.hikaye de oldukça guzel. Kurbanı oldurmek için hemen hemen herkesin bir sebebi var , bu sefer tahminim doğru çıktı da katili bulabildim ama bambaska sebepler ve yine süprizler çıktı sonunda.Poirot’nun ipuçlarını bir araya getirip katili ve olayların akışını anlattığı bolumler çok keyıflıydı..Kitabını da okuyunca eklemeler yaparım..

BRİÇ MASASINDA CİNAYET – ( Cards On The Table )

4 kişilik bir briç oyunu ve o sırada evde bulunan 4 dedektif. Oyun esnasında ev sahibi öldürülür. Diğer dedektifler ipuçlarını değerlendirmeye alırken Hercule Poirot o meşhur küçük gri hücrelerini kullanır ve oyuncuların briç oynayış tarzlarını incelemeye alır. Ona göre herkesin ortasında cinayet işlemek büyük bir cesaret istemektedir. Beş Küçük Domuz kitabında olduğu gibi yine katili bulduğumu sanmıştım çünkü ipuçları neticesinde artık katil oldugu sanılan kişi tutuklanmak üzereydi ama yine arka arkaya süprizler bizleri bekliyor ve yine ters köşeye yatıyoruz. Okudugum 8. kitaptı ve 9/10 aldı benden.

BÜYÜK DÖRTLER – ( The Big Four )

Diğer Agatha Christie kitaplarından çok farklı bir kitap. Macera bu sefer diğer kitaplardaki gibi 1-2 haftada değil aylar süren bir kovalamaca sonunda çözüme ulaşıyor. Ve sabit mekanlarda değil birçok ayrı ülkede çeşitli yerlerde gecçiyor. Poirot ve en yakın arkadaşı Arthur Hastings bu macerada birkaç kez ölümle burun buruna bile geliyorlar çünkü bu seferki düşmanları iyice gözü kara insanlar. Dünyayı yönetmeyi kafasına koymuş insanlar güç birliği yapıyorlar kimisi ortaya parasını koyarken kimisi de beynini grup için kullanıyor ve “Cellat” da grup için birçok cinayet işliyor. Düşmanlar zorlu da olsa Poirot ilginç numaralarla yine esrarı çözüyor. “Ve perde indi” kitabından önce okursanız kitabın sonlarında daha çok şaşıracaksınız. okudugum bu 7. kitaptı ve çok sürükleyiciydi ama finali çok çabuk geliştiği için 9/10 verdim .

CİNAYET ALFABESİ – ( The A.B.C. Murders )

klasik bir seri katil olayı
A..B..C harfiyle baslayan kurbanlar…ama acaba katil kim ve cinayetlerin sebebi ne?
bütün kitap boyunca tek ihtimal var cinayeti işleyen kişi olarak ama katil gercekten o mu acaba? yoksa agatha bizi yine mi şaşırtacak..çok sürükleyici ve süpriz sonuyla herkese tavsiye edebileceğim bir kitap daha. bu 6. kitabımdı buna da 9/10 verdim..

ÖLÜMÜN TAM ZAMANI – ( The Mysterious Mr. Quin )

okudugum 5. kitaptı ve diğerlerıne göre biraz vasat buldum.kitaptakı hıkayeler yıne guzel ama bu sefer katiller ve olaylar bıraz daha tahmın edılebılır geldı bana benı fazla sasırtmadıgı ve bir olay degıl degişik hıkayelerın birleşimi oldugu için cok tutmadım bu kıtabı belkı de..(7/10) verdim yine de..

VE PERDE İNDİ – ( The Curtain )
inanılmaz guzel bir kitap kesinlikle herkese tavsiye ediyorum.
eğer elinizde birkaç agatha christie kitabı varsa bu kitabı sonlara saklamanızı öneririm.
agatha christie bu kitabı yayımlanmadan 40 yıl önce yazmış,bir bankanın kasasında saklamış ve olumunden sonra yayımlanmasını istemiş.
poirot karsısına şu ana kadarkı en zorlu katil de cıksa işi çözüyor. (not: 10/10) poirot yine mukemmel…okudugum 4. kitaptı ve bunla beraber koleksıyon yapmaya karar vermiştim.

NOELDE CİNAYET – ( Hercule Poirot’s Christmas )

noelde cinayet şu ana kadar okudugum en guzel agatha christie kıtaplarından biridir kesinlikle.hercule poirot tabi ki işbaşında ve onun oldugu kitaplar zaten bir baska guzel. bu sefer de katil olabilecek birçok kişi var ama siz okurken boşuna tahmin yürütmeyin çünkü en en en akla gelmedik kişi yine katil çıkıyor ve agatha christie bir ters köşe daha yapıyor.okudugum sadece 3. kitabı olmasına ragmen giderek hayran olmaya baslamıstım yazara (not 10/10)!

ON KÜÇÜK ZENCİ – ( Ten Little Niggers veya And Then They Were None) gecmişi sırlarla dolu 10 kişi bir davet üzerine bir adada toplanır ve hepsi teker teker ölmeye baslarlar…acaba katil kimdir?? gercekten sürükleyici bir kitaptı ve tabii ki şaşırtıcı bir sonla bitiyor. agatha christienin en sevilen kitaplarından biriymiş bu kitap benım de okudugum 2. kıtabıydı. bu kitap daha sonra dizi ve filmlere de konu olmuş ayrıca.(not: 9/10)

BEŞ KÜÇÜK DOMUZ – ( Five Little Pigs )

ilk okudugum agatha christie romanı oldugu için benim için onemli bir kitap. Geçmişte yaşanan bir cinayet ve 5 tane de katil adayı…

hepsinin de öldürmek için sebepleri var. Katili tahmin ettiğimi düşünmüştüm, kitabın sonlarına doğru da kanıtlar ve olaylar benim katili iyice göstermeye basladı ama agatha christie ablam ters köşeye yatırdı beni. Şüphelilerle defalarca konuşa konuşa ve konuşulanları iyice yorumlayınca çözüyor olayı.Güzel bir kitaptı ama daha guzelleri de var bu yuzden 8/10 verdim.

2 Yorum

Filed under Genel

2 responses to “Agatha Christie Kitapları-1

  1. as

    üçüncü kızı nerden indirebilirim yardımcı olurmusunuz

Yorum bırakın