Agatha Christie kolleksiyonum :)

YENİ BASIM KİTAPLARIM

 

ESKİ BASIM KİTAPLAR VE DVD VCD LER

 

 

5 Yorum

Filed under Genel

Agatha Christie Kitapları-2

PARKER PYNE İZ ÜZERİNDE – ( Parker Pyne İnvestigates )
Agatha Christie ‘nin neredeyse tüm eserlerini okuyunca uzunca bir müddet ara vermek zorunda kalmıştım, daha önce bende olmayan bir kitabı daha yayınlanınca hemen alıp bir solukta bitiriverdim. 12 kısa hikayeden oluşan kitabımızın kahramanı danışman Parker Pyne, mutsuz olan insanları mutlu edeceğini iddia ediyor. Şu, kısa ve öz ilanıyla müşterilerine hizmet veriyor.

MUTSUZ MUSUNUZ? EĞER ÖYLEYSENİZ BAY PARKER PYNE’A BAŞVURUN …

not: Kitapta kahramanımız yolculuğu esnasında İstanbul’a da uğrayıp Beyoğlu’nu da geziyor
  1. SIKINTI İÇİNDEKİ ORTA YAŞLI KADIN: Kocasının kendisine eskisi kadar ilgili olmadığından ve gözünün dışarıda olduğundan şikayet eden kadına Parker Pyne kısaca “sen de onu kıskandır” öğüdünü veriyor.
  2. EMEKLİ SUBAY:  Ununu eleyip köşeye asmış maceraperest albaya Parker Pyne güzel hazırlanmış bir tiyatro oyunu sergiliyor. Bu ilk 2 hikayeyi sanırım diğer kitapların birinde ek olarak okumustum okudukça tanıdık geldi, ama diğer 10 tanesi yepyeni hikayeler.
  3. ÇARESİZ GENÇ BAYAN : Hırsızlık yaptığına pişman genç kızımız sıkıntısını Bay Pyne’e açıyor ve çaktırmadan çaldığı yüzüğü nasıl geri iletebileceğini danışıyor. Güzel bir hikayeydi çünkü beklenmedikl bir sürprizle bitiyor.
  4. TEDİRGİN KOCA: İlk hikayeye benziyor cinsiyetler yer değştirmiş şekilde, Karısı ile boşanmanın eşiğine gelmiş kocaya Pyne’den ilginç bir taktik geliyor.
  5. HEYECAN ARAYAN MEMUR: Adı üstünde monoton hayatından sıkılmış bir müşteri aradığı heyecanı Parker Pyne sayesinde bulup kendini bir anda ajanlık yaparken buluyor.
  6. SIKILAN ZENGİN KADIN: Parasını bolluktan nasıl harcayacağını şaşırmış bir bayan güzel bir tiyatro sonucu bir anda yokluk içinde kalırsa…
  7. İSTEDİĞİNİZ HER ŞEYİ ALDINIZ MI? : Trende mücevher hırsızlığı, her zaman ilginçtir.
  8. BAĞDAT KAPISI: Çölün ortasında işlenen bir cinayet, kitaptaki güzel bölümlerden biriydi.
  9. ŞİRAZ’DAKİ EV: Deli bir Lady’nin hikayesi, acaba gerçekten öyle mi …
  10. DEĞERLİ İNCİ: Bir turist kafilesinde yaşanan bir hırsızlık olayı, çözümü oldukça basitti diyebilirim
  11. NİLDE ÖLÜM: Kocası tarafından yavaş yavaş zehirlendiğine inanan bir kadın Pyne’den yardım istiyor.
  12. DELPHİ KAHİNİ: Kitap sonlara doğru gidildikçe açıldı belki de kitabın en güzel bölümü buydu, İnanılmaz güzel bir ters köşe.
Genel olarak kitaba 7/10 verdim.

biten 84. a.c kitabım oldu.

SEVİMLİ ÖRÜMCEK – ( Spiders Web ) Şu ana kadar tam 83. Agatha Christie kitabımı okumuş bulunmaktayım ve belki de en sinir bozucu karakter bu kitapta karşıma çıktı diyebilirim.  Kitabın konusuna gelirsek ; Janie Cox adlı dul kalmış ve maddi sıkıntılar içerisindeki kadının aklına  eski arkadaşlarından Florence Bravo geliyor yıllar sonra. Zengin olan Florence’dan yardım alabileceğini düşünerek ona uğruyor. Florence ise tüm zenginliğine rağmen mutsuz durumda. 2. kocası hastalık hastası Charles Bravo ile mutsuz bir hayat sürüyor.  2. evliliğini yapmadan önce  önce ünlü doktor Gully ile kaçamak bir aşk yaşasalar da Gully de evli olduğu için onunla evlenemiyor çünkü skandaldan çok korkuyor ve şerefi kendisi için daha önemli. Bu yüzden Charles ile evleniyor ama sonuç hastalıklı bir koca dırdırcı bir kaynana, tüm parasının kontrolünü de kocasına verdiğinden evde sözü de geçmiyor ayrıca karakteri de zaten çok zayıf.  velhasıl; Eski arkadaşı Janie kendisine uğradığında ondan kendisiyle kalmasını ve karşılığında para teklif ediyor. Janie başta yok mok dese de daha sonra para tatlı geliyor tabii ve oturduğu evi de bir ressama kiralayarak, Florenc’in yanına yerleşiyor. Görevi ise Charles’i Florence’den boşanmaya ikna etmek ve kaynanaya karşı Florence’i savunmak çünkü kadın kendisini ne kocasına ne de kaynanasına karşı savunabiliyor. Janie ile Florence konuşurlarken  eski mektuplardan söz açılıyor. Florence Gully ile aşk yaşarken Janie ile sıklıkla mektuplaşmıştır, ama bu mektuplarda yasak aşkı çağrıştıran birşeyler yoktur aslında fakata Janie bunları hatıra olsun diye saklamıştır. Florence ise yine de mektupların tehlikeli olabileceğini kocasının veya kaynanasının eline geçmemesi gerektiğinde ısrar etmekte ve mektupları istemektedir. Bundan sonra yaklaşık ortalama 7 sayfada bir ” mektupları bana ver”-” ” o mektupları mutlaka yak” konusu geçer bu hakikaten insanı biraz sıkıyor. Bu arada gözü açılan Janie ise mektupları vermemekte diretmektedir. Florence’i iyice etkisine almıştır. Bu arada ressam da Janie’yi çok etkilemiştir. Konuyu duyunca Janie’yi Florence’dan para sızdırmak konusunda kışkırtır ve o parayla evlenip Avrupa’da gezeceklerini vaad eder. Bundan sonra Janie tam bir şeytana dönüşür, çeşitli imalarla Florence’i tehdit eder mücevherler ister, kendisine elbiseler aldırır sonunda yüklü bir miktar para kopartmasını da başarırı ve bunları ressama teslim eder. Ressam , Charles’ın ölmesi gerektiğini ima eden resimler çizer Janie’ye ama Janie bundan korkar. Kısa bir süre sonra ise Charles zehirlenerek ölür. Janie ise hala Florence’dan daha çok para koparmanın peşindedir , Charles’in ölümünden sonra ise Florence karakter olarak daha kuvvetlenmiştir ve bunu reddeder. Şaşıran ve eve dönen Janie’yi ise bir sürpriz daha beklemektedir ressam bütün eşyaları ve paraları alarak kaçmış ve Janie’yi bir güzel dolandırmıştır. Başta belirttiğim gibi şu ana kadar en sinir olduğum karakter bu kitapta Janie olarak karşıma çıktı. Böyle arkadaş düşman başına !!! Söylediği bir sürü yalan, arkadışına şantajlar, yaptığı yüzsüzlükler… Florence “git evimden senden nefret ediyorum ” diyor kadın hala ” canım cicim sen beni yanlış anladın”- ” beni bu kadar kolay başından atamazsın” gibi cümlelerle kadının evinden ayrılmıyor, habire tehditvari imalarda bulunaraka sinsi sinsi şantaj yapıyor, sürekli para koparmaya çalışıyor. Neyse ki Janie’nin sonu biraz içimi soğuttu, kitabın başındaki gibi sonunda da Janie beş parasız kalıyor ve hak ettiği sonu buluyor.

Kitabın sonu ise bayağı ilginç . Charles’ın katili hiç bir zaman bulunamıyor ve Agatha Christie kitabın sonunda kendince bence katil “…..” idi diyerek cinayetin kendince çözümünü ekliyor… Ben kitaba 7/10 verdim bu arada…Sürekli mektup konusunun gundeme gelmesi ve o mektupların bir türlü sahibini bulmaması çok sıktığı için puan kırdım.

ÖLÜMLE RANDEVU –  ( Appointment with Death ) Daha önce filmini izlediğim eserlerden biriydi. konusunu bildiğimden kitabı hep okumuşum gıbı geldi ama gecen gunlerde ıcını de bıraz karıstırınca okumadıgımı farkedıp cocuk gıbı sevındım.  Acıkcası kıtabını fılmınden daha cok sevdım ,hatta kat kat daha guzel dıyebilirim (peter ustinovlu versıyonu ıcın soyluyorum)

 Oldukça surukleyici bir kitap bir kere ,otoriter bir uvey anne ve onun baskılara maruz kalıp sinmiş üvey evlatları kadın gıt yat deyınce yatıyorlar o derece yanı koca ınsan olmuşlar ama tek baslarına bır sey yapmaya cesaretlerı de yok tabıı butun parayı da uvey anne kontrol edınce gıkları da cıkamıyor

kadın aılesıyle birlikte yıllar sonra dışarı cıkma kararı alıyor ve bazı mısafırlerle yolları petrada kesişiyor , petra kayalıklarında turıstık gezıye gıdıyorlar

 Aile uyelerı , üvey anne, 3ü üvey olmak üzere 4 kardes, bir gelinden oluşurken ; kardeslerden bırıne asık olan doktor bır kız, kardeşlerin bir diğerine hayranlık duyan unlu bır doktor, evli kadına platonık bır ask besleyen bır tanıdık,bir milletvekili ve eski bir murebbıye de gezıntıye cıkanlar arasında.. şüpheli sayımız oldukça fazla
Sonucta malum baskıcı otoriter yaslı ve huysuz teyzemız ölüyor ve kolunda bır ıgne ızıyle bulunuyor
Hercule poirot ise esas olaydan aylar evvel ” bu kadın öldürülmeli” cumlesını duyuyor ve soyleyenı rast geldiği an sesinden tanıyor ve cinayet olayını ustune alıyor.

    kıtabın sonunda ise hercule poirot şov var, herkesin kadını nasıl oldurmus olabilecegını tek tek açıklıyor
karı koca birbirinden suphelendıklerı ıcın yalana basvuruyorlar
kardeslerın de her bırı bırbırınden supheleniyor aslında ve celişkili ifadeler verıyorlar
esas gercek ortaya cıktıgında herkesi bir şok beklıyor
ve muhtesem fınal
tam 82. agatha christie kıtabım 9/10 verdım
filmini izlememiş olsam katili hayatta bilemezdım
gercekten sürpriz bir son…
peter ustinovun oynadıgı versıyonunu izlediğimden bahsetmiştim
şimdi sırada bir de david suchet li versıyonunu var umarım o hakkını vermiştir kıtabın

KIRMIZI İŞARET – ( The Agatha Christie Hour )

Okudukça ben bunları bır yerlerden hatırlıyorum dediğim öykülerle dolu bir kitap oldu, birkaç tane hiç hatırlamadığım ve daha önce bilmediğim öyküler de var fakat çoğu daha önce “Kanatların Çağrısı” kitabında bulunan öyküler. 81. kitabıma 5 verdim.

MEKTUPLA GELEN ÖLÜM –  ( DAKTİLODAKİ PARMAK- The Moving Finger ) Kitap kasabaya yeni gelen Jerry Burtonun agzından anlatılıyor ,kardesı Joannayla birlikte kasabaya yerleşiyorlar. Kasabada imzasız mektup furyası almış başını gidiyor, hemen hemen herkese ,yalan yanlış bilgiler içeren ,bir nevi şantaj amacıyla gonderilmiş mektuplar yazılıyor,yenı gelen komsular da bu mektuplardan nasibini alıyor. Derken kasabanın ünlü avukatı Symıngtonun eşi ölü bulunuyor ve bu ımzasız mektuplar sonucunda ıntıhar ettiği sanılıyor.
Tam olay kapandı derken bir ölü daha bulununca 2 olayı birbirine baglamayı ve seri bir katil oldugunu akıl edebiliyorlar nıhayetınde.
Marple birden pat dıye ortaya cıkıverıyor 120.sayfalarda ve sadece tahmın ederek cınayetı cozuyor, katıle bır oyun oynayarak blöf yapıyor ve 3. cinayet işlenmeden polisler katili yakalıyor.
Her zamanki gibi sürpriz bir katilimiz var, ben de Marple gibi hiç ipuçlarını degerlendırmeden bır tahmın yuruttum ve dogru cıktı.
Marpleın birden ortaya cıkmasını ve cinayetın cozum yontemını pek sevmedim , 80.kitabım oldu 7,5 veriyorum.

APTAL TANIK – ( ÖLÜDEN MEKTUP VAR – Dumb Witness ) Yaşlı bayan Emily Arundell karaciğer rahatsızlığından muzdarip bir halamız. Hayırsız yeğenlerını paskalya bayramında ağırlıyor ve bir gece basına talihsiz bir kaza(!) gelerek merdivenlerde yuvarlanıyor.Herkes suçu , topunu ortada bırakan yaramaz köpek Bob’a atsa da Emily Arundell topa basmadığını kendine bir tuzak hazırlandığını düşünerek Poirot’yu göreve çağırıyor, ama bu mektup Poirot’ya 2 ay gecikmeli gidince o arada kadını akrabalardan biri ortadan kaldırıyor, 3 adet yeğen, bir adet yeğenın nisanlısı, bir adet damat ve Emıly’nın yardımcısı bas suphelıler, suphelı listesi kısa da olunca ortaya çok karışık bır kıtap çıkmıyor, işin ılgıncı koskoca kösk ve bütün servetı de o kadar akraba yerine bu hızmetcıye bırakıyor yaslı hala.Genel sorgulamayla gecıyor kitap.Hastıngs pek etliye sütlüye karışmıyor zaten kafası da basmıyor, insanları sorgulaya sorgulaya Poirot kendıne gereklı ipuçlarını yakalıyor. Filminde daha baska cınayetler de işlenmişti yanlıs hatırlamıyorsam ama kıtapta baska cınayet gerçekleşmeden Poirot sucluyu etkısız hale getırdı. 79 kıtabım oldu 8/10 verdım. Filmini izlediğimde katili dogru tahmın ettıgımı yazmısım bir ipucundan yola çıkarak, katili bilerek okudum kıtabı da ama bazı yerlerde acaba yanlıs mı hatırlıyorum dedım baskalarına yoneltmeye basladı cunku agatha bazı yerlerde 😀

GECE GELEN ÖLÜM – ( Murder in Mesopotamia)

Bitirdiğim 78. a.c kitabı oldu, bulabilen olursa tavsiye ediyorum guzel bir kitaptı 9/10 u haketti.  sanki agatha christie kendi hayatından , kendi yolculuk ve ızlenımlerınden bolca yer vermiş gibi geldi bana bu kitapta, bildiğiniz üzere bir arkeologla evlenmiş agatha teyzemiz de bir ara,herneyse…

kitaba gelirsek arkeolog dr. leidner karısı louise,yardımcıları anne johnson,kazı ekıbınden levhaları tercumeyle gorevli rahip savıgny,dr. reilly ve kızı, genç elemanlar sessiz sakin emmott ve geveze bill, yakışıklı richard garey,garip bir çift bay ve bayan mercadolar gibi bir topluluk,aralarına bu kazıda yeni katılanlar da var, garey gibi leidnerlerin eski tanıdıkları da var.

Louise Leidner bir süredir korku içerisinde, tehdit mektupları alıyor ,camına kopmuş eller hortlak suratlar tıklıyor… bunun uzerıne kahramanımız heran hemsıreyı ona goz kulak olması ıcın tutuyorlar ama ne fayda ,sonunda Louise korkunç bir cinayete kurban gidiyor, ve 65. sayfalarda buyuk baskan   Hercule Poirot devreye giriyor.

Cinayeti anlamak için önce kadının karakterini bilmeliyim diyerek herkesi sorguluyor, deneyler yaparak bazı gerçekleri keşfediyor , hemşire de ona yardımcı oluyor tabii cinayeti çözme asamasında
derken çoğu romanda oldugu gibi bir cinayet daha işleniyor sebebi de tabii ki katilin kim oldugunu anlamak.
Sonunda klasik, Poirot baskan yaklasık 15 sayfa boyunca bir nutuk çekiyor tum kazı ekıbıne; ” katil sen de olabilirdin şu şu şu sebepten, sen de olabilirdin vs” diye cunku gerçekten Louise i aslında pek seven yok ve hemen herkesin öldürmeye sebebi var.
Nihayetinde Poirot gerçek katili ve nasıl yaptıgını anlatınca herke şok içerisinde…
çünkü katil gerçekten kolay tahmın edilemeyecek birisi… ama benim tahminimin dogru cıktıgını ve katili buldugumu da belirteyim
nasıl yaptıgını bulamadım ama sanırım okurken kımse de bulamamıştır
neticede , sürükleyici ve basarılı bir kitaptı

4000 YIL önce işlenen cinayet  – ( Death Comes as the end )

Sevdiğim kitaplar arasına girdi,diğer agathalardan çok çok farklı ,olay MÖ 2000lerde Mısırda geçiyor tabii ki dedektif filan deliller arastırma yok, ama o zaman da kıskançlık-miras kavgaları hırs entrika ve bolca cinayet var.  Karakterler ; aile reisi İmhotep,oğulları Yahmose-Sobek ve Ipy kızı Renisenb ,gelinler Kait ve Satipy , cariye Nofret, büyükanne Esa,muhasebeci Hori ve yazıcı Kameni ve sadık ama uyuz hizmetkar Henet.  Bunların genel karakterleri ise şöyle; sadece cocuklarının gelecegini düşünen Kait,daha fazla yetki isteyen Sobek ,kardeşine oranla daha agırbaslı ve garantici Yahmose, hırslı ve kocasının mıymıylıgından memnun olmayan dırdırcı Satipy, çok akıllı oldugunu öne süren ve aileyi yonetme hayali kuran İpy , İmhotepi etkisi altına alan Nofret….Güzel gunler geçiren ailenin arasına genç bir cariye getiriyor İmhotep Nofret adlı, ve aile kaynamaya baslıyor, Nofretin gelişiyle mirastan olacagını düşünen ailede hır gür çıkmaya baslıyor herkes Nofretten , Nofret de herkesten nefret ediyor ve bunu kimse gizlemiyor…Ve derken ardı ardına cinayetler patlak veriyor, hikaye cok rahatlıkla ısımler degıstırılerek gunumuz uyarlanabılır cunku cinayet sebepleri her zaman gecerli olan para, zenginlik hırsı , iktidarı –yonetımı ele geçirme isteği, kıskançlık … Cinayetlerin ardı arkası kesilmiyor ve becerikli katilimiz 7 kişiyi öldürüyor ailede kimse kalmıyor nerdeyse !!! 2. cinayet sırasında suphelendiğim kişiyi 3. cinayet esnasında kafamda netleştirerek karar verdım ve 7 cinayetten sonra katilin o çıkmasına bayagı sevındım,katili yine bulmuştum…tam 77. kitabım olmuş 9/10 verıyorum.

ZARİF BİR CİNAYET GECESİ  – (Yürüyen Ceset) – ( They do it With Mirrors) Bende Yürüyen Ceset adlı eski bir basımı mevcuttu ondan okudum kitabı aynı zamanda Zarif bir Cinayet gecesi adı ile de bulunmakta (bilmeden o kitabı da almışım zamanında). Miss Marple eski arkadaşı Ruth ile konusurken söz eski okul arkadası Carrie Louise’den açılır ve Ruth onu ziyaret etmesi için Marple’ı teşvik eder çünkü Carrie’nın tehlikede oldugunu sezmiştir. Marple bu garip aileyi ziyaret eder karı- koca- hizmetçi –sekreter- üvey evlatlar- üvey torun ve kocası- öz kız – üvey abi falan derken ev bayağı kalabalıklaşır. Sekreter bir gün Carrie’nin kocasını tehdit ederek elinde silahla onu odaya kilitler ve bagrışırlar. Bu esnada üst katta ise Kocanın iş ortağı aynı zamanda Carrie’nin de üvey oğlu ölü bulunur. 76. kitabımdı ve 8/10 verdim. Hikaye güzel ve sürükleyiciydi esas güzel olan da katili ilk tahminimde bilmem oldu ki bulmak o kadar kolay değildi,sürpriz bir katil çıkıyordu fakat cinayet işlendiği sırada bahsedilen ufak bir detayı iyi yakaladım,Marple’in ise ancak kitabın sonunda aklına geldi bu .

SON HABER (The Scoop) Biten 75. kitabım oldu. A.C nin de bulunduğu 8 yazarın ortaklaşa yazdığı bir kitap Son haber ve Paravanın ardında adlı 2 hikayeden oluşuyor. İlkinde seri bir katilimiz var önce bir kadını sonra da cinayet aletini bulduğunu iddia eden bir gazeteciyi temizliyor. Şüphelilerden her biri temize cıktıktan sonra esas suçlu daha önceden şüpheli listesinden cok kolayca silinmiş biri çıkıyor cünkü adamın kendini hangi saatte nerde oldugunu kanıtladıgı planı muazzam ama bazı gercekler sonradan ortaya cıkınca biz de sürpriz suclumuzu duyup şaşırıyoruz. 2 Hıkaye ise oldukça gizemli bir havda basladı ve bu da oldukça merak uyandırdı ki polisiye için guzel bır ozellık merak uyandırması ama sonra sonunu biraz kötü bağlamışlar açıkçası sürpriz katil vereceğiz diye fazla kasmışlar ve biraz mantıksızlık biraz da ucu açık kalmışlık hissi verdi genel olarak 7/10 verdim.

CESET DEDİ Kİ – ( Why didn’t They Ask Evans ? )  Öncelikle kitabı begendiğimi soyleyerek baslamak istiyorum. Alıştığımızın aksıne profesyoneller yerine 2 amatör genc kafadar Bobbie ve Frankie isimli meraklarına yenik düşerek bu olayı araştırıp çözüyorlar ve tabii ki arada ölüm tehlikeleri de atlatıyorlar. Golf oynadıkları yerin yakınına gidince uçurumdan aşağı bir adamın düşmüş oldugunu görüyor ve yanına iniyor Bobbie , adam sadece “Evans’a neden sormadılar” diyebiliyor son sözleri olarak. Daha sonra soruşturma ,ölen adamın cebindeki fotoğraf, Bobbie’nin başına gelen “kaza” derken işin içinde bir cinayet olabileceği komplosunu düşünen ikilimiz bir plan yaparak şüphelendikleri insanların arasına karışıveriyor ve olayları çözüyorlar. Suçluları doğru tahmın ettim diyebilirim. Klasik olarak en suçlu gozukenlerin suçsuz, en masum gozukenlerin de suçlu olarak karsımıza cıktıgı bir son. Bu sürpriz sonu ve sucluları datahmin etmeyi başardım. Kitap oldukça sürükleyiciydi ve biten 74. kitap oldu 9/10 verdim.

ARKA SOKAKTAKİ CİNAYET – ( Murder in the mews ) 73. kıtabım da bıtmıs oldu. ilk defa agatha okuyan biri muhakkak ki finallerde de cok sasıracaktır ama dewamlı a.c okumaktan taktıklerı artık ezberledık ve surprız fınallere pek sasırmadık. olayları dogru tahmın ettım hepsinde de. Toplam 4 hikayeden oluşuyor kitabımız. 4 hikayedeki suçluları ve olayların nasıl oldugunu da doğru tahmın etmeyi başardım. Son hikaye Rodos üçgeni, Ölüm oyunu adlı kıtabı bıraz andırıyor, tatil yöresi aşk üçgeni kıskançlıklar ve cinayet. Katili buldum ama suc ortagını bulamadım bu hıkayede sadece. Ölüm oyununda da katili bilip yıne suc ortagını bılememıstım. Daha once Noel Kekinin Gizemı adlı kıtapta yer alan İkinci Gong adlı hıkayenın esası ise bu kıtapta Ölü Adamın Aynası adıyla bulunuyor sadece karakter isimleri farklı, bu kıtapta daha detaylı yazılmış 100 sayfa kadar suren bır hıkaye bunda da surprız katılı ve sebebını dogru tahmın ettım. 8/10 kıtaba genel notum.

GECE YARISI CİNAYETİ – ( Endless Night ) serideki biten 72. kıtabım oldu ,eger bulabılırsenız mutlaka okuyun derım

gercekten cok sasıracaksınız bu kıtaptakı finale. mike adındaki işten işe gezen amacı eglenmek ve gezmek olan fakır arkadasımız ellie adında genc bır kıza gorur gormez abayı yakar. kız da ona ısınmıstır ve carcabuk bır sekılde evlenirler. kız bu arada 21 yasını doldurur ve multımılyonluk çok çok buyuk bır servete konar. çiftimiz çingene çergisi adı verılen bır yerde ev yaptırmaya karar verırler ve unlu mımar santonıx bu evı yapar.
etraftakı çingeneler ise gençlerin onunu kesıp arazının lanetlı oldugunu orda yaşamamalarını baslarına korkunc felaketler geleceğini soyleyerek çifti korkutmaya çalışırlar tahdıtler savururlar. bu arada kızın aılesı de bu evlılıkten hıc hosnut olmazlar halıyle
cunku tum para bır anda hıc tanımadıkları damada gıtmektedır. arada derede hep çifti ziyarete gelirler, bu arada kızın yardımcısı greta da çiftin yanına yerleşip evın yonetımını elıne geçırmeye baslar. bu damadın pek hosuna gıtmez ve gretayla pek anlasamazlar….
derken olaylar gelişir
arka arkaya gerceklesen cinayetler,geçmişte yasanıp anlaşılmamış cinayetler ve tek kelımeyle ŞOK bir son
kesınlıkle cok sasıracagınızı garanti ederim
bir ara acaba mı dedıysem de yok canım dedım ama katili anlayınca acaip şaşırdım ve fınalıne en çok şaşırdıgım kıtaplar arasına gırdı
9/10 verıyorum…

ÇARPIK EVDEKİ CESETLER – ( Crooked House ) biten 71. a.c. eserim oldu kitabı begendım 9/10 veriyorum. kıtabın ortalarında bıraz tempo düşer gibi oldu o yuzden 1 puan kırdım. birbirini seven 2 genc var fakat genc kızımızın dedesi bir cinayete kurban gıdınce kafası rahat etmeyen kız bu olay cozulmeden evlenemeyecegını soyluyor. aynı zamanda babası eskı emnıyet amırlerınden olan cocuk da olayı cozmeye calısıyor ama aslında bır sey cozebıldıgı falan yok. evde 2 karı koca yani 4 ebeveyn ve 3 çocuk var, olen adamın genc karısı ve onla yasak ask yasayan cocukların ogretmenı ve bir de cocukların teyzeleri. imzalı ve imzasız 2 vasiyetname iflasa yaklasan bir sirket ve miras olarak yukluce bır para….kitabı sevmemin sebeplerinden biri katilin gercekten cok sasırtıcı olması bir diğer sevme sebebim de katili bulmuş olmam :D kıtabın sonlarında boş bir sayfada soyle yazıyor. Artık katili bulmak için her ipucu size verildi katili bulabildiniz mi ve tam manasıyla bir tahmın yapmadan devam etmedım ve düşündüğüm planı uygulamış olan katili bulmayı becerdim :D

ÖLÜM OYUNU – ( Evil Under The Sun ) Daha önce filmini bir kaç kere seyrettiğim için , okumayı sonralara bırakmıştım, nıhayet okunanlar arasında yerini 70.kitabım olarak aldı. Sakin bir otelde tatil yapmak isteyn Poirot yine ölümü adeta mıknatıs gibi cekiyor. Güzel ve erkekleri bastan cıkarma ve etkıleme konusunda basarılı ama karakter olarak nefret uyandıran bır kadın olan Arlena, kocası ve genc sevgilisiyle aynı otelde. Üvey kızı, sevgilisinin karısı, kocasına eskiden aşık olan baska bir kadın, eski bir asker, bir rahip oteldeki diğer kişiler. Kitaba 9,5/10 verdim. Filminden daha cok begendım açıkçası. Filmle biraz farklılıkları var. Kitapta daha cok detay ve ipucu var ve bu ipuçlarından yola çıkarak Poirot’nun çözüme ulaşması gercekten cok akıllıca.

 PEMBE EVDEKİ ÖLÜ – ( By the Prickings of my Thumb ) 69. kitabımı da bitirmiş bulunmaktayım.7,5/10 veriyorum.tommy ve tuppence in bas kahraman oldugu guzel romanlardan biri. buna ragmen anca 7,5 alabılıyor işte cunku genelde t & t hikayeleri poirot’nun yerini pek tutmuyor. kitabın basında tommynın huzurevındekı halasına zıyarete gıden 2limiz orda yaslı bayan lancasterla konusma ve esrarengız hıkayeler dınleme fırsatı buluyorlar. kısa bır zaman sonra huzurevınde cesıtlı olum olayları meydana gelırken lancaster de ortadan kayboluyor ve anlattıklarından yola cıkan yerınde duramayan kurtlu tuppence yıne burnunu gereksız ıslere sokuyor turlu tehlıkler atlatıyor. yıllar yıllar oncekı cınayetler-soygunlar cete ıslerı derken birçok sırlar ortaya dokuluyor ve guc bela da olsa olay cozuluyor.

ESRARENGİZ SANIK – ( Sad Cypress ) İmzasız bir mektupla başlayan entrika dolu olaylar…Yaşlı hala ölmek üzeredir ve akrabaları yanına gider kadın henuz vasiyetname yapmamıştır ama anlatmak istediği bir seyler vardır once felç geçirir ve sonra da ölür vasiyetname yeğene kalır… Yeğenin nişanlısı ise bir anda başka bir kıza aşık olur ve bir kaç gün sonra bu kız da ölür… doğal olarak tüm şüpheler yeni mirasçı kızda toplanmıştır aksi gibi tüm kanıtlar da onu göstermektedir…maktul zehirlenmiştir..Poirot 100. sayfalarda nihayet olaya dahil olur ve sanığı ipten kurtarmak için sorgulamaya başlar herkesi ve ilginç detaylar bulur…geçmişte yaşanan bir aşk hikayesi, katilin akıl almaz planı …acaba gercek suçlu kimdir??? bir a.c kıtabında ilk defa mahkeme salonunda savcının ve avukatın tanıkları sorgulamaları bu kadar detaylı bize aktarılıyor ve bu kısım gercekten cok heyecan katıyor olaya. kıtabın ozellıkle sonları çok sürükleyiciydi 68. kitabımdı ve 9,5/10 verdim.

SUÇ ORTAKLARI – ( Partners in Crime ) bitirdiğim 67. a.c. eseri oldu 7 verecektim ama 8/10 verdim özellikle sonlara gidildikçe oykulerın guzellesmesınden dolayı. ilk baslardaki konular ve oykuler biraz basit geldi ve pek fazla sarmadı aslında. ama kitabın içinde guzel bolumler de var. curutulemeyen kanıt bolumu mesela bence cozumu en kolay bolumlerden bırı fakat toomy ve tuppence bayagı zorlanıyorlar. bir de bu ortaklardan genelde biri tuzaga dusuyor ve diğerine gizli bir mesaj bırakıp kendini izlettirp kurtuluyorlar hep aynı numara

GİZLİ DÜŞMAN – ( Secret Adversary ) 66. a.c. eserini de çizgi roman da olsa bitirmiş bulunmaktayım
piyasada en zor bulunan hatta bulunmayan bir kitap oldugu ıcın o kadar eser ıcersınden bunun çizgiromanının basmaları ıyı oldu ve en azından okumus olduk
normalde mınımum 180 sayfa olan a.c kitabını 40-50 sayfaya sıgdırınca cabucak bıtıyor dogal olarak ve sadece dıyaloglardan oluşuyor bu gizli düşman böyle bir harala gürele içersınde bitiverdi 7/10 verdim.
bir casusluk olayı soz konusu titanic benzeri bir gemi batarken casusun biri cok gızlı belgelerı kurtarma filikalarına binen sıradan vatandas bır kadına verıyor ve sonra herkes de bu kadının pesıne dusuyor
kahramanlarımız tommy ve tuppence . onlar da bu kovalamacaya dahıl oluyor ve bu onların evlenmelerınden oncekı bır doneme ait hatta beraber ılk çözdükleri olay da dıyebılırız. esas suçluyu tahmın ettım bu arada

HERCULE’ÜN ON İKİ GÖREVİ – ( THE LABOURS OF HERCULES ) 12 farklı hıkayeden oluşan bir kitap, herculeun mıtolojıdekı gorevlerıyle benzerlıkler kurulması bayagı bi zorlama çoğunda 65. biten a.c. kıtabım 7/10 verıyorum,cok basit bolumler de vardı ıcınde bır kaç tanesı de guzeldi. ortalama bır kıtap.

CESET KATİLİNİ ARIYOR – ( The Hollow ) poirot oyle pek fazla etlıye sutluye karısmadı kucuk grı hucrelerını calıstırmadı hıc olmasa da olurmus kıtapta yanı
bır malıkanede ahbaplar toplantısı gıbı bır sey duzenlenıyor genelde bırbırıyle cok fazla anlasamayan ama yıne de bır araya gelmekte bır sakınca gormeyen bır kac kişi
doktor var heykeltras var doktorun karısı var ,sonradan bır de doktorun eskı nısanlısı cıkagelıyor ,heykeltras da bu arada doktorun metresı
tahmın edebılecegınız gıbı doktor olduruluyor karısı mı oldurdu eskı nısanlısı mı metresı mı yoksa metresıne goz koyan baska bır erkek mı yoksa daha baska ummadık bır kısı mı hadı bır dusunun bakalım poirot kıtaplarında yazar ya ılk sayfada karakterler dıye ılk bakınca aha budur dıye bı attım hakkaten de o cıktı
ama kıtabı okurken de katılı buldum dıyebılırım 7/10 verdım 64. kıtabım da bıtmıs oldu

KAHVERENGİ ELBİSELİ ADAM – ( The Man in Brown Suit ) 63, kitabıma 7/10 verdim. fazla aralık vererek okudugum için konudan biraz koptum ama sonları sürükleyici ve başarılı bir kitaptı. Daha çok bir macera romanıo gibiydi.

NOEL KEKİNİN GİZEMİ – ( The Adventures of the Christmas Pudding ) bitirdiğim 62. kitap olmuş  kısa hikayelerden oluşan en güzel a.c. kitabı bu diyebilirim
kitap 7 hikayeden oluşuyor. noel kekinin gizemi adlı ilk hikaye kesinlikle bir yerden tanıdık geldi ve bu hikayeyi oldukça beğendim.
2. hikaye ikinci gong da başarılıydı. 3. hikaye şamar oğlanı kitabın en uzun bölümü ve gercekten çok iyiydi.
24 karakuş adlı 4. hikaye güzel fakat diğerlerinin yanında biraz hafif kalmıştı.Düş adlı 6. hikaye kitabın en sevdiğim bölümlerinden oldu çok çok iyiydi.
son sarı süsen ise “şampanyadaki zehir”kitabının özeti gibi. konusu birebir aynı.
9/10 verdim genel olarak kitaba.

BİLİNMEYEN HEDEF – ( Destination Unkown ) agatha christienin casusluk tarzında yazdıgı kitaplar, buyuk dortlerın harıcınde maalesef cok vasat. bu da aynı sekılde, ana konusunun 50. sayfada anca basladıgı, sonuna kadar surukleyıcı olmayan sıkıcı bir kitap. sadece son 20 sayfası guzeldı dıyebılırım. ama oraya kadar gelene kadar hadi bitse de yenı bır kıtaba gecsem dedım. 61. kitabımdı 5/10 veriyorum ancak.

N VEYA M? – ( N or M? ) Bu benim 60. kitabım oldu. buyuk dortlerı bı koseye ayırırsak agathanın en guzel casusluk kıtabı diyebiliriz. genelde casuslukla ılgılı kıtapları frankfurt yolcusu bagdata geldıler gıbı yanı pek ıyı degıldı ama bu daha ıyı hem heyecanlı hem surukleyıcı,yer yer sıktıgı oldu ama yıne de idare eder 7/10 verdim. casuslardan M yi tahmin edebildim kim oldugunu yaptıgı çok krıtık bır davranısı sayesınde.

UYUYAN ÖLÜM – ( Sleeping Murder ) Bu benim bitirdiğim 59. a.c. kitabı oldu ve 9/10 verdim. yeni evli bir çift kasabaya yerleşip yeni bir ev tutuyorlar ve gel gör ki bu ev aslında kızın cocuklugunun gectiği ev cıkıyor bır zaman sonra. bazı olaylar gozunun onune gelıyor kızın ve aslında evde bır cınayet ıslendıgı ortaya cıkıyor. zamanında babasının uvey karısını oldurdugu dusunulse de ceset bir turlu bulunamıyor. miss marple da işin içine karısıyor. kayıp kadının 3eski sevgilisi kardesi ve kocasının arasından bilin bakalım katili? kitabın sonlarına dogru ben de katili tahmin ettim. gercekten seytanca bir plan ve katil yakalanmamak için daha sonra da basarılı ve basarısız bir kaç cinayet girişiminde daha bulunmaktan cekinmiyor.

BAYAN MCGİNTY’NİN ÖLÜMÜ – ( Mrs. McGinty’s Dead ) 58. a. c kitabım da bitti . 9 /10 veriyorum buna. okumamış olanlara tavsiye ederim, guzel bir kitap. oldukça karışık ve Belki de çözümü en zor kitaplardan biri. Karakterlerin fazla oluşu biraz kafamı karıştırdı, geçmişteki isimler gunumuzdeki isimler derken kim kimdi, bolca beyin jimnastiği yaptırıyor. bir hizmetçi öldürülüyor ve kiracısı tutuklanıyor ama polis katilin o oldugundan emin değil ve HERCULE ‘U göreve cagırıyorlar. (Poirot kitapta cok ciddi bir ölüm tehlikesi atlatıyor ki bu ona gercekten etrafta baska bır katılın dolastıgını inandırıyor).Arastırmada Hercule önemli ipuçları yakalıyor. Hizmetçinin gazeteye mektup yazması, gazetede gördüğü bir fotografı anımsaması aklına şantaj ihtimalini getiriyor. Geçmişteki o fotograflardan birinin sahibi bugun kasabada,!!!fotografları gösterip komşulardan biri tanıyınca işler daha da karışıyor. Poirot’nun da kafası epey karışsa da zor da olsa gercek katili buluyor.

CESETLER AĞLAMAZ – ( Peril at he end House ) Gercekten cok basarılı buldugum bır kıtap. Genc bir kız arka arkaya ölüm tehlikeleri atlatmaktadır, düşen tablo-yuvarlanan kaya-frenlerın bozulması-kursunlanma-zehirli çikolatalar….ama her seferınde de ölümden kurtulur adeta 9 canlıdır. Peki acaba kızı kim ve en onemlısı neden oldurmek ıstemektedir…Poirot ve Hastings basrollerde…57. kitabım 9,5/10 veriyorum. Sonuna kadar sürükleyici heyecanlı ve kıtabın sonunu oldukça merak ettirecek bir kitap ve çok çok şaşırtıcı bir son…katili tahmin etmem de beni çok mutlu etti çunku tahmın etmek oldukça güçtü.

KADER KAPISI – ( Postern of Fate ) Bu seferki kahramanlarımız Tommy ve Tuppence. Bu yaşlı ikili emeklilikleri için yeni bir eve taşınıyor ve evi kurcalarken kitapların birinden çok eski yıllarda işlenmiş bir cinayetle alakalı şifreli bir not buluyor ve acaip meraklanıp biz illa bu olayı çözecez diye tutturuyorlar. Kasabada sorgu sual herkesle konusuyorlar polislerle işbirliği yapıyorlar , ölüm tehlikesi atlatıyorlar vs… fazla sürükleyici ve merak uyandırmayan bir kitaptı benım ıcın sadece son 40 sayfası guzel gıbıydı. 56. kitabım 6/10 verdim.

ÖLÜM BÜYÜSÜ – ( The Pale Horse ) Sürükleyicilik açısından iyi bir kitaptı biraz uzundu ama sonuna kadar da meraklandık. Kitabın basından beri gözümüze sokulan suçlunun esas katıl olmadıgını tahmın edıyordum klasık a. c. taktıgı yıne son dakıkada bır numara yapıp hepımızı sasırtıcak kesın dıye dusundum. kendımı kıtabın akıcılıgına ve surukleyıcılıgıne bıraktım sonunda da gercekten sürpriz bır sonla karsılastık. 55. agatha christie kitabımdı 9/10 verdım.

SITTAFORD MALİKANESİ’NİN GİZEMİ – ( The Sittaford Mystery )Gereğinden fazla uzun yazılmış bir kitap oldugunu dusunuyorum. Küçük bir kasabada koskoca malikane sahibi malikanesini kiralayıp gidip uzakta ufak bir yere yerleşiyor. En yakın dostunun da arasında oldugu bir ruh cağırma seansında ise bu adamın cinayete kurban gittiği mesajı geliyor. Sonra sorgu sual kendini dedktif sanan amatör bir kız ve gazetecının herkesın yardımıyla olayı çözümlemesi. 54. kitabım 7/10 veriyorum. İlk ve tek tehminim doğru çıktı katili çok kolay buldum. Katili yakalatan ipucunun nerdeyse son sayfalarda gelmesi bulmayı zorlaştırsa da iyi tahmın yuruterek sız de bulabılırsınız.

DÖRT NEŞELİ ARKADAŞ – ( Seven Dials Mystery ) Büyük Dörtlerdeki gibi gizli bir örgüt, 4 neşeli arkadaştan ikisinin arka arkaya beklenmedik ölümleri, olayları çözmeye çalışan amatör ama gözüpek bir kız ve eski dost başmüfettiş Battle. Yer yer gercekten sürükleyici ve macera dolu bir kitap ama en buyuk ozellıgı sanırım cok cok çarpıcı ve şaşırtıcı finali 53. kıtabıma 7 yerine bu güzel finali sebebiyle 8/10 veriyorum. Siz de okuyun kesinlikle çok çok şaşıracaksınız.

ÖLÜM MELEĞİ – ( Nemesis ) Çözümü basit olan bir kitap oldu benim için. Yine başka kitaplarındakine yakın taktikler uygulayınca Agatha bu sefer kandıramadı,katilin kim oldugundan cesedi nerde sakladıgından,polisleri nasıl kandırdığına tut da hemen hemen her sey tahmin ettiğim gibi çıktı. Ölüm Adası kıtabında Marple’ın tanıstıgı yaslı Rafielın ricası üzerine Rafielın oglunun sucsuzlugunu ortaya cıkarmak uzere Marple görevi alıyor ve macera ve tehlike dolu bir yolculuga cıkıyor. 52. kitabım 7/10 verdim.

ŞAHİDİN GÖZLERİ – ( Ordeal by Innocence ) Kitabın başları ve özellikle sonları oldukça güzel, insanı acaip bir merak sarıyor ve sonunu sabırsızlıkla bekleyip katılın kım oldugunu ogrenmek ıstıyorsunuz. Evsahibi zengin kadın öldürülüyor ve oğlu suçlu bulunup hapse atılıyor. 2 seneden sonra katilin o olmadıgı anlaşılıp dosya yeniden açılıyor ve herkes birbirinden şüphelenmeye baslıyor. Bir çok teorim vardı ve en yaklaştıgım ılk tahmınım oldu cinayet planı konusunda, katili bulmak oldukça zordu. Ufak detaylar da gizli kitapta. 51. kitabım 9/10 veriyorum.

CESETLER MERDİVENİ – ( The Body in The Library ) Sonunda gercekten çok şaşırdıgım bir kitaptı. Fazla sürükleyici gelmedi bana kitap genel olarak, Marple’in yine tahminlere dayalı çözümleri şaşırtıcı, 2 tane cinayet ve meçhul bir katil, gayet başarılı bir plan. Daha düşük vermeyi düşünürken gerçekten çok şaşırdıgım final sayesinde 8/10 veriyorum. Katili iyi kötü tahmin etmiştim ama cinayetin nasıl işlendiğini ve sürpriz sonu zannetmiyorum ki kimse tahmin edebilsin. 50. kitabım da bitti.

BEKLENMEYEN MİSAFİR – ( Unexpected Guest ) 49. kıtabını da bıtırdım Agathanın 8/10 vericem. Guzel kıtaptı ama çok çok daha guzellerı var. Basıt ve esrarengız bır olay gıbı gozukuyor aslında olay, ama cinayet ıslenen evdekılerle konustukca iyice karısıyor, herkesın katıl olabılecegını dusunuyorsunuz ama sonunda hıc dusunmedıgınız bırı katıl cıkıyor. Her zamankı gıbı Agatha bızı sasırtıyor ama dialogların uzun olması ara ara sıkıyor. gercı tıyatro oyunundan romana cevrıldıgı ıcın boyle olmus sanırım. okuyun yıne de begenecek ve sasıracaksınız

ÖLÜM ADASI – ( Caribbean Mystery ) Kimin elinin kimin cebınde oldugunun bellı olmadıgı bır otelde gecıyor kitap,boyle dedım cunku herkes bırbırının karısına kocasına sulanıyor. Dolayısıyla herkesten suphe edebılıyoruz cunku herkesın sırları sakladıgı seyler var. Yaslı bir adam gecmıste yasanan cınayetlerden bahsederken ertesı gun olu bulunuyor,tansiyon sebebıyle deyip geciştirilse de adam aslında susturuluyor cunku cok sey bılıyor. Durumdan suphelenen Marpla herkesle konusa konusa işin içinde başka şeyler olacagını tahmın edıyor ve gercekten cınayetler devam edınce haklı oldugu ortaya cıkıyor ve sonunda suclu yakalanıyor. Sürükleyici ve katilin kim oldugunu merka ettiğim bir kitaptı,sürpriz tahmınım dogru cıktı ve katılı buldum =) 8/10 verdim 48. kitabıma.

ÖLÜMÜN SESİ – ( Voice of the Dead ) Bu kadar guzel bir kitap olacagını beklemıyordum ama oldukça guzel. Küçük bir köyde geçiyor ve her köyde oldugu gibi haberler hemen yayılıyor. Martha adında bir kadın cinayete kurban gidiyor. Ama şunu belirtmekte fayda var kadın gercekten öldürülmeyi haketmiş. Çünkü köydeki hemen herkesin sırlarını öğrenip bunları yaymakla herkese şantaj yapıyor, oldukça sinir bir kadın kısaca. Ama sorun şu ki katili bulmak oldukça zor çünkü demin bahsettiğim gibi şantaja ugrayan herkesin kadını öldürmeye nedeni var. Herkes yapmış olabilir. 47. kitabım 9/10 verdim buna. değişik teorilerim vardı benim de, hiçbiri tutmadı =) Agatha yine yanılttı beni, alacagın olsun Agatha teyze, yine ters köşe yaptın.

FİLLER DE HATIRLAR – ( The Elephants Can Remember ) Yer yer uzun yazıldıgını düşündüğüm bir kitap oldu, dönüp dolaşıp aynı laflar.. baska kişilerin agzından aynı olaylar tekrar tekrar anlatılıyor sorgulama surecınde. Bir ara iyice karıştı hatta kim kimin kardeşi, kim kimin oğlu, ölen kim vs ama yine de sürükleyici bir kitaptı. Kitabın ortalarında şüphelenmiş kendi kafamda olayı çözmüş gibiydim zaten Poirot acıklamadan önce de kesin tahminimi yaptım ve doğru çıktı. İkizler-Köpek ve peruklar birleşince olayı tahmin edebiliyorsunuz. 46. kitabım 8/10 vereyim.

26 Yorum

Filed under Genel

Agatha Christie Kitapları-1

BAĞDATA GELDİLER – ( They came to Baghdad ) Yine fazla uzun bir kitap , ve çok uzun aralıklarla okudugum için tam manasıyla hikayeye adapte olamamış olabilirim belki ama biraz karışıktı. Ajanlık -siyasi ilişkiler vs yerine cinayet oykulerını daha çok seviyorum A.C nin , bu da ajanlık uluslararası ilişkiler vs karışık bir kitaptı. Son 100 sayfası sürükleyiciydi 7/10 veriyorum.

KÖŞKTEKİ ESRAR – ( The Secrets of Chimneys  )Gereksiz uzun yazılmış bir kitap bence cenazeden sonra gibi (286sf kıtap) ,80inci sayfalardan sonra olay bıraz hareketlenmeye baslıyor gıbı oldu oraya kadar bıraz sıkıcıydı sonra yıne tempo düştü ama 180 inci sayfadan ıtıbaren ıyıce guzellestı dıyebılırım,yanı son 100 sayfası oldukça surukleyıcıydı 44. kitabıma 7/10 gibi bir not vermeyı dusunuyordum bazı bolumlerı sıktıgı ve gereksız uzatıldıgı ıcın ama suprız fınalıyle 8/10 vermekte karar kıldım agatha christie teyzemız yıne her zamankı gıbı tahmınlerımızı yanıltıyor bızı ters koseye dusuruyor oldukça beklenmedık bir kişi çıktı suçlumuz biraz ipucu verıyorum “kımse gorundugu gıbı degıldır” :)

FRANKFURT YOLCUSU – ( Passenger to Frankfurt ) maalesef çok çok sıkıcı bir kitap, begenmedıgım nadir agatha eserlerınden biri, 43. kitabımdı 4/10 verıyorum su ana kadar okudugum uzak ara en begenmedıgım kıtap…

KANATLARIN ÇAĞRISI – ( The Hound Of Death ) Tarz olarak gercekten cok değişik doğaustu olaylarla ılgılı oykuler var hep
1-4-5 hikayeleri begenmedım. 2. ve 3. hikayeler hosuma gıttı dıyebılırım. 6. hikaye olan “radyo” guzeldı ,7. hikaye beklenmeyen şahit kitapta en çok begendıgım bolum oldu! 8. hikaye mavi kasenın esrarı merak uyandırsa da sonu cok gıcık bıtıyor,9. hikaye cok ılgınc ve guzeldı sir arthur carmıchael olayı.10. hikaye olum habercısı kopek hiç bişe anlamadıgım sacma bı bolum, 11. bölümü de saçma buldum. 12. ve son bölüm “sos” ise güzeldi,en azından polisiyeye yakın ipuçlarından olayı çözme fılan…42.kitabımdı 7/10 verıyorum o da ıcınde bırkaç guzel hıkaye oldugu ıcın.

CENAZEDEN SONRA – ( After The Funeral ) Bitirdiğim 41. agatha romanı (41 kere maasallah) 300 kusur sayfalık kıtapta Poirot 100lerde anca ortaya cıkıyor.  2 ölüm, 2 cinayet tesebbusu , şüpheli bir çok akraba, 10dan fazla karakter olması biraz kim kimdi kafa karıstırıyor.Bu kadar uzun yazılmasına gerek yok gibi geldi bana kitap basları bıraz karısık ve sıkıcı. bu kadar kotu yoruma ragmen 9/10 veririm cunku finali çok şaşırtıcı asla tahmın etmeyecegınız bırı.1 not kırmamın sebebı de ilk200sayfanın sıkıcı olması. ama sabredın sonuna kadar okuyun çünkü son 100 sayfası inanılmaz sürükleyici ve merak uyandırıcı.

KAPI TEKRAR VURULDU – ( Cat Among the Pigeons )  200 sayfalık kitabın 150. sayfasında Hercule Poirot çıkıyor karşımıza. Poirot’nun uzun süre ortada olmamasına rağmen kitap asla sıkmıyor ve oldukça da tempolu bir şekilde ilerliyor. Genel olarak sürükleyici bir kitap. Kadınların içinde geçiyor ilginç olarak. Kız okulunda geçiyor kitap ,okul müdürü öğretmenleri vs hepsi kadın butun ogrencıler kız… Erkek karakter olarak sadece polisler var tabii bir de Poirot. Mavi Trenin Esrarı ve 3 yanlış 3 ceset karışımı bir kitap. Mavi Trendeki gibi değerli taşlar zümrütler yakutlar sebebıyle işlenen cinayetler…3yanlış 3 cesete benzerliği ise okulda gecmesi. Arka arkaya öldürülen öğretmenler işin içine karışan uluslararası ajanlar, kaçırılan çocuklar,şantajlar….ve şaşırtıcı bir son 40. kitabıma 9/10 verdim.

MAVİ TRENİN ESRARI – ( The Mystery of the Blue Train ) Oldukça sürükleyici bir kitap. Bu sebeple birkaç gün içinde bitirdim. Zengin bir adam kızına milyon dolar değerinde yakut alıyor. Kitabın bir diğer adı da “Yakut Kana Bulandı” zaten. Bir cinayet işleniyor ve aynı zamanda yakutlar da ortadan kayboluyor. Mirasa konmak isteyen koca mı katil yoksa yakutları ele geçirmek isteyen sevgili mi, yoksa kıskançlıktan kuduran kocanın metresi mi… Yoksa yoksa bambaşka emeelleri olan süpriz biri mi..Poirot olayı son derece zeki bir şekilde çözüyor. 39. kitabıma 10/10 veriyorum . Harıkulade bir kitap. Poirot’nun kitaptaki bir cümlesi acaba dedirtip çok şaşırtsa da katili bilmenize yardımcı oluyor.

MISS MARPLE’IN SON MACERALARI – ( Miss Marple’s Final Cases )  Bu kitap da yine -” Ve Perde İndi ” de oldugu gibi Agatha Christie’nin vasiyeti üzerine ölümünden sonra kasasından cıkarılıp yayımlanan bir kitabı. 9 adet öyküden oluşuyor. Genelde öykülerden derlenen kitapları fazla begenmıyorum gerçi bunda guzel hıkayeler de vardı bu yuzden 8/10 verdim. Kahya Kadın-Kusursuz Hizmetçi-Karanlık Sularda ve Greenshaw’un Deliliği kitaptaki güzel bölümler…38.kitabım da bitmiş oldu…

ELMAYI YILAN ISIRDI – ( The Halloween Party )  Kitabın güzel sürükleyici bir başlangıcı var. Bir partide küçük bir çocuk öldürülür. Partide bulunan yazar Oliver Poirot’dan yardım ister. Poirot olaya el koyar, kitabın orta bölümleri hep sorgu sual, dolayısıyla tempo biraz düşüyor ama sonuna doğru yine tempo kazanıyor, heyecan dolu ve tabii ki sürprizle dolu güzel bir finalle noktalanıyor. 37. kitabıma 9/10 verdim.

PORSUK AĞACI CİNAYETİ – ( A Pocket Full of Rye )  Bitirdiğim 36. agatha christie eseri oldu. güzel kitaptı fakat cok da fazla etkılenmedım, cok daha guzel romanları var agathanın bu yuzden 8/10 verdım buna. yine bir seri katille karşı karşıyayız, katıl amacına ulaşmak için önüne geleni temizliyor, kitabın sonlarına dogru katili tahmın ettım. marple da buldu katili yalnız ama sadece tahmınlere ,varsayımlara dayanarak, atıyor tutuyor mubarek teyzemız .

ÜÇ YANLIŞ ÜÇ CESET – ( Hickory Dickory Dock )  Bastan sona son derece sürükleyici bir kitap diyebilirim. Olaylar bir öğrenci yurdunda geçiyor. Şüpheli sayısı çok bolca öğrenci olunca. Poirot yine çok başarılı tahminlerde bulunuyor ve bazı öğrencilerden aldığı bilgilerle olayı çözüme kavuşturuyor. Agatha bizi şaşırtmak için bir kez daha aynı taktiği kullanıyor. “Sıfıra doğru” ve ” Ölüm sessiz geldi” kitaplarındaki taktik;) Bitirdiğim 35. kitap oldu 9/10 veriyorum.

CİNAYETLER KULÜBÜ – ( The Thirteen Problems )  Normalde Agathanın birçok öyküden olusan derleme kitaplarını begenmiyordum ama bu diğerlerinden farklı, güzeldi. İlginç olaylar vardı. özellikle “Bir Noel faciası” ve “Sekreter” bölümlerini sevdim. Birkaçında katili buldum. Özellikle “Sekreter” bölümünde cinayeti tahmin etmem bana büyük keyif verdi. Son hikaye de bayağı süprizdi.34.kitabım da bitti. 8/10 verdim buna da.

CİNAYET İLANI – ( A Murder Is Announced ) 33. kitabımdı 9/10 veriyorum. Sürükleyiciydi, ilginç bir konusu vardı,katili tahmin ettim ve de :) . Yine her zamanki gibi geçmişle bağlantılı olaylar, bu sefer sebep para. Katil 1-2-3 derken 4. cinayetine ramak kala yakalanıyor. Katili bulabilmek Agathayı yeni okuyanlar için zor ama genelde aynı taktikleri kulandığı için bu sefer ben de yakaladım. Kitapta katili tahmin etmenizi sağlayan 1-2 kritik yer var fazla dikkat cekmeyen ama dikkatli okuyunca anlıyorsunuz. Güzel bir kitaptı.

ÖLÜM SAATLERİ – ( The Clocks ) Büyük ümitlerle aldıgım bu kitap benı hayalkırıklıgına ugrattı, hercule ilk 100 sayfa ortalıkta yoktu zaten,sadece tahmınler uzerıne bulunan bır cınayet, saatın 16:13 olmasının hiçbir esprisi yok, agathanın cok cok daha guzel kitapları var.bıtırdıgım 32. kitaptı benım 6/10 verırım. Katili bulması zor en fazla “en beklenmedık kişi katildir” mantıgıyla tahmın edılebılır. Yeterli ipucu yoktu çünkü.

ŞAMPANYADAKİ ZEHİR – ( Sparkling Cyanide ) Sosyetik guzel Rosemary bir davette yemek sırasında masaya yıgılır. Olay intihar olarak kayıtlara geçer, ta ki kocasına onun öldürüldüğünü yazan imzasız notlar gelene kadar. O gün davette Rosemary’nın mirasına konacak kardeşi, eşini aldattığı ama bu olay duyulacak olursa politik hayatı mahvolacak sevgilisi, ta bi ki bu sevgilinin eşi yani aldatılan kadın, Rosemary’nın kocası yanı aldatılan erkek, evin sekreteri yani Rosemary ölecek olursa kocayı kapacak olan kadın, Rosemary’nın eskı bir hapishane kuşu olan arkadası ki bunun duyulmasını istemiyor…Kısaca Rosemary’yi oldurmek için herkesın sebebı var. İmzasız mektupları alan koca 1 sene sonra aynı grubu tekrar bır davette toplayıp cinayeti çözmeye ugrasıyor bunun ıcın guzel bır de plan yapıyor ama …evdeki hesap çarşıya uymuyor..Son sayfalara kadar da katili bulmakta zorlanıyoruz çunku herkes olabili. onun için sonuna kadar merak uyandıran ve sürükleyici olan son derece guzel bir kitap. bitirdiğim 31. kitap 9/10 verdım.

ÜÇÜNCÜ KIZ – (Third Girl )

Fazla sürükleyici tempolu bir kitap değildi 30. kitabıma 7/10 vermiştim. Açıkçası filmini daha çok beğendim, çok daha fazla heyecanlıydı ve finali de çok kuvvetliydi. Hikayemiz Norma Restarick adlı genç bir kızın Poirot’yu ziyaret etmesi ve yardım istemesiyle başlıyor. Bir cinayet işlemiş olabileceğinden şüphelenen kızın dediklerini Poirot şaşkınlıkla karşılıyor. Öyle ya cinayet işleyebilmiş olmak da ne demek? Fakat Poirot’yu yaşlı bulan ve yardım edemeyeceğine inanan kız bunu Poirot’nunyüzüne söyleyip çekip gidiyor. Hem konuyu ilginç bulan hem de kendine yaşlı denmesini sindiremeyen Poirot iyice hırs yaparak işi alıyor. Ariadne Oliver de Poirot’ya yardımcı olmya çalışıyor kendince kuşkulandığı insanları takip etmeye yelteniyor ve hatta başından büyük bir tehlike de atlatıyor. Norma hafiften kafayı sıyırmış durumda yaşlı bir kadının başında elinde kanlı bir bıçakla durduğunu hatırlıyor ama öncesini hatırlamıyor. Tahmn edebileceğiniz üzere kızın üzerine yıkılmak istenen bir cinayet var ve Poirot muhteşem bir şekilde bu işi de çözüyor…

SIFIRA DOĞRU – ( Towards Zero )

29. A. Christie kitabım oldukça güzeldi 9/10 verıyorum. bu kitaptan çok guzel bir tiyatro oyunu veya sinema filmi de çıkabilir hatta. Bir adam, onun eski karısı ve yeni karısı aynı evde buluşursa neler olur tabii ki cıngar çıkar. Evin Yaşlı sahibesi öldürülür, ama bu bir miras cinayeti değil bir komplodur. Cinayeti kim kimin üstüne yıkıp intikam almak istemektedir acaba..Bastakı basitce ipuçları belli bir kişiye yonlendirmektedir ama ipuçlarının o kişiyi göstermesi amacıyla bırakıldıgı cok acıktır polis de bunu yemez tabii..Katil zekice bır plan yaptıgını sansa da süpriz bır sahıdın sayesınde şaşırtıcı gerçek ortaya cıkacaktır…

SONUNCU KURBAN – ( Dead Man’s Folly )

Cinayet oyunları yazarını bir cinayet oyunu tasarlaması için köşklerine davet eden sosyetiklerin oyunu hakikaten bir cinayetle bitiyor.Uzun ve temposuz bir kitap maalesef, sadece merak ettiriyor, yeterli ipuçları yok kitapta. 200 sayfa boyunca karşılıklı konuşma seklınde gectıkten sonra hiç tahmin edemeyeceğimiz şekilde o onun ,bu bunun akrabası çıkıyor vsvs..da oyle çözüyor olayı Poirot. Beğenmedim 28. kitap 6/10.

ROGER ACKROYD CİNAYETİ – ( The Murder of Roger Ackroyd )

vay be 27. kitap da bitmiş buna da 10/10 vermek lazım, İnternette araştırma yaparken bu kitaptan bahsedip katili açıklamışlar bunu bilmeden okusam eminim çok çok şaşıracaktım, bilmeme rağmen nasıl olur ya diye düşünmemek elde değil. Çok merak uyandırıcı bir kitap.Poirot emekli olmasına rağmen ricalara daha fazla dayanamayarak çok enteresan bir cinayet işini alıyor, kimsenin dikkat etmediği detayları çok iyi analiz ederek gerçek katili buluyor. Diktafon olayına öne itilen koltuğa dikkat..!

ZEHİRİ KİM VERDİ – ( Murder is Easy )

Trende gecen bir konuşmanın ardından o konuşmada bahsi gecen doktor öldürülünce meraklı bir polis kimliğini gizleyerek o kasabaya gider ve arka arkaya gerçekleşen 6 ölümün tesadüf olamayacağını bunların cinayet olabileceğinden şüphelenerek insanları araştırır. ki haklıdır 7. cinayet de gerçekleşir. Seri Katil çok tehlikelidir, cinayetleri birbirine bağlamak çok zordur… 26. kitabıma 10/10 veriyorum, çok şaşırtıcı ve güzel bir finale sahip.

IŞIKLAR SÖNÜNCE – ( When the light last )

9 adet kısa öyküden oluşan bir kitap. Sadece 2-4- ve 8. hikayeleri sevdim ki 2sinde zaten Poirot vardı. Sürükleyici gelmedi fazla, öykülerden derlenen kitapları pek tutmadım. 25. kitabım 6/10 alır.

16:50 TRENİ – ( 16:50 From Paddington )

Diğerlerinden çok daha uzun bir kitap ama son anlara kadar katili bulamadığınız için merak uyandırıyor. Başları oldukça sürükleyici. Trende yolculuk eden bir bayan yanından gecen trende işlenen bir cinayete tanık olur ve konuyu Marple’a açar. Olay dallanır budaklanır ve zengin bir ailenin evine yolladığı ajan vasıtasıyla Marple olayı çözmeye uğraşır. Ama geç kalır çünkü büyük mirasa konmak için akılalmaz bir planı vardır katilin ve 3 cinayet işler. 2007 de biten 24. Agatha Christie ve toplamdaki 34. kitabımdı. 9/10 veriyorum. Çok çok dikkatli okursanız 2. cinayet öncesi – ki orda ben de şüphelenmiştim-katili bulabiliyorsunuz ama sonra yazar sizi hep diğer kişilere yönlendiriyor..

ŞEYTAN DÖNEMECİ – ( Taken at the Flood )

Bu sefer ölüm sebebi klasik..”para..” aile içinde miras kavgası..Çocuklar babalarının ölümünden sonra paraya konma hevesindeyken tüm servet babanın genç karısına kalmıştır. Ama bakalım ona da nasip olacak mı para çünkü kadının eski kocası ölmemiş olabilir ve yeni evliliği geçersiz kılınabilir. Olaylar bir hayli merak uyandırıcı ve gerçekten insanı saran güzel başarılı bir kitap. 23. kitabımıza 9/10 veriyorum. Bazı şeyleri tahmin etsem de yine çok şaşırtıcı bir final..

ÖLÜM DİKEN ÜSTÜNDE – ( Death on the Clouds )

Bu sefer cinayet bir uçakta işleniyor. Çok farklı bir cinayet şekli , tefeci bir kadın boynuna zehirli iğne fırlatılarak öldürülüyor. O kadar kişinin içinde kimse olayı görmüyor. Poirot da uçakta ve her zamanki gibi işe el atıyor. Kitabın sonuna kadar hatta katil açıklanana kadar çözemiyorsunuz olayı. Merak uyandırıcı bir kitaptı cinayet şekli ve nedeni yüzünden. Nedenini iyi kötü tahmin etsek de katili bulmak oldukça zordu. 22. kitabı da bitirmiş olduk. 9/10 verelim.

İSKEMLEDE BEŞ CESET – ( One Two Buckle My Shoe )

Fazla beğenmedim 21. kitabımdı en fazla 5/10 veririm , çok karışıkbir kitap fazla sarmadı açıkçası. Kafayı fazla veremedim okurken zaten.

CİNAYETLER OTELİ – ( Murder at Bertrams )

Fazla sürükleyici gelmeyen bir kitaptı. Miss Marple yıllar sonra yine Bertram otelinde kalmaktadır , bu çok ünlü ve önemli kişilerin kaldığı otelde ilginç şeyler olmaktadır. Otelin kapıcısı bir cinayete kurban gider, kapıcı esasen kimdir onu kim öldürmüştür?Yine geçmişle bağlantılı bir cinayet , bu kez de cinayeti işleyeni ve kapıcının geçmişte kim olduğunu tahmin ettim cinayet sebebini bulamadım fakat. 20. kitabım da bitmiş oldu böylece 7/10 veriyorum. Kitabın sonunda ufak bir de hikaye var o daha ilginçti.

ACI KAHVE – ( Black Coffee )

Bir rekor kırarak sadece 2 günde bitirdiğim 19.Agatha Christie kitabım oldu. Bu sefer kadro biraz daha dar doğal olarak daha az şüpheli var. Poirot ve Hastings cinayet-şantaj ve ajanlık olayının iç yüzünü çözmeye çalışıyorlar. 2 günden bitmesinden anlayacağınız üzere yine sürükleyici bir eser ve tiyatro oyunu olarak sahnelenmiş ayrıca. not olarak 8 veriyorum.

NİL’DE ÖLÜM – ( Death on the Nile )

O kadar sürükleyici ve merak uyandırıcı bir kitap ki çok kısa sürede bitirdim. Tatildeki Poirot – artık uğursuz mudur nedir:)- nere gitse birileri ölüyor ve cinayeti çözme işi de ona kalıyor. Bu sefer bir aşk cinayeti var ortada. Arkasından baska cinayetler geliyor. O kadar Agatha Christie kitabı okudum ki artık ben de dedektifliğe ısındım iyice ve ilk tahminimde katili ve cinayet sebebini buldum.Cinayetin nasıl işlendiğini ise Poirot müthiş zekasıyla kanıtladı. Filmini de bulup izledim o da gerçekten çok güzel. Biten 18. kitabımdı ve 10 almaya hak kazandı..

AYNA KIRILDI – (The mirror crack’d from side to side)

Çok sürükleyici bir kitap öncelikle. Kasabaya taşınan eski ünlü bir aktris tekrar sahneleri dönüyor ve kasabada bir film çekiyor. Komşularla tanışma partisinde ise bir kaza(!) oluyor ve bir bayan ölüyor. Teşhis sonucu zehirlenme çıkıyor ama kadını öldürmek için hiçbir neden yok,ünlü oyuncumuzun esas hedef olduğu düşünülüyor böylece. Onu öldürmek isteyen kim acaba ve sebebi ne?Geçmişte yaşanan bir hadise olabilir mi? Ardından gelen 2 cinayet ve çok zor tahmin edilebilen bir sonla[50. tahminimde buldum sanırım:)ama sebebini bulmak çok zor ] muhteşem bir final.17. kitabıma 9/10 uygun gördüm. Eserin Filmini de izledim biraz farklılıklar var kitapla ama basarılı bir film. Herşeyin anlaşıldığı kısımlarla beraber ilginç bir son kesinlikle…

POİROT İZ ÜZERİNDE – ( Poirot’s Early Cases )

12 öyküden oluşan bu kitapta 4-5 güzel hikaye var. Toplama kitaplar genelde hoşuma gitmediği için düşük puan verecektim ama son 3 hikaye bayağı güzeldi.16. kitabımı da bitirmiş oldum böylece. Kitabın bir özelliği de Poirot’un tek başarısızlığım dediği diğer kitaplarda bahsettiği olayın bu kitapta yer alması. Özellikle son bölüm ilgi çekiciydi ve ben de büyük bir başarı göstererek cinayeti işlenir işlenmez katilinden cinayet metoduna kadar çözdüm :) not: 8/10

FARE KAPANI – ( Three Blind Mice )

Agatha Christie’nin bu öyküsü tiyatroya çevrilip 50 küsür yılı aşkın sahnelenmiş ve hala da sahnelenmektedir. Öykü fena değildi ama tempo biraz düşük. Kitapta Fare Kapanı dışında 4-5 tane de Tommy ve Tuppence adlı dedektiflerin başrol aldığı öyküler de var. Toplama öykülerden oluştuğu için olaylar ve hikayeler çabuk sonuçlanıyor bu yüzden fazla sürükleyici gelmedi kitap. Bitirdiğim bu 15. kitaba 7/10 verdim.

ÖLÜM ÇIĞLIĞI – ( Murder at the Vicarage )

Agatha Christie Poirot’dan sonra en meşhur karakteri Miss Marple’a ilk kez bu kitapta yer veriyor.Benim de Marple’lı okudugum ilk ayrıca toplamda okudugum 14.Agatha Christie kitabı. Kitap oldukça sürükleyici bir başlangıca sahip. Küçük bir yerde geçen bir hikaye ve küçük yerde geçmesi sebebiyle ve Marple gibi dedikoducu diğer karakterler sayesinde haberler çok çabuk yayılıyor. İşlenen bir cinayet ve şüphelenebileceğimiz pek çok karakter var, kitabın ortalarında biraz tempo düşer gibi olsa da sonu oldukça güzel. Cinayet gerçekten oldukça akıllıca bir planla işlenmiş ve Marple da dedektiflerin yapamadığını yapıp olayı çözüyor.9/10.

ÖLÜM SESSİZ GELDİ – ( The Mysterious Affair at Styles )

Bu kitabın en önemli özelliği ilk Agatha Christie kitabı olması ..ve bir koleksiyon için tabii ki ilk eserler çok önemlidir..Onun için bu kitabı bulabilmek ve okuyabilmek çok güzel oldu..Bitirdiğim 13. kitaptı ve benden tam puan aldı 10/10.. Styles köşkünde geçiyor kitap ve zengin bir kadın zehirlenerek öldürülüyor. Miras nedeniyle hem koca hem oğullar şüpheli listesinde..Ama işin içinde başka işler var..Katil şeytanca bir planla suçu başkasının üstüne yıkmaya çalışıyor ve süpriz suç ortaklıkları çıkıyor kitapta…Belki her 10 sayfada bir başka birinin katil oldugunu düşünüyoruz. Çünkü habire süpriz ipuçları çıkıyor…Çok sürükleyici bir kitaptı ve finali yine çok şaşırtıcı ve güzeldi…

ÜÇ PERDELİK CİNAYET – ( Three Act Tragedy )

170 sayfalık kitabın ilk 100 sayfasında Hercule Poirot’nun etliye sütlüye karışmaması ve cinayet olaylarını diğer amatörlerin yürütmesi oldukça ilginç. Tabii ki çözemiyorlar ve yine iş Poirot’ya düşüyor. 2 cinayet var ortada Hercule olayı çözdüğünüde düşünse ortada bulamadığı tek şey var o da ilk cinayetin sebebi…12. kitabıma 8/10 vermemin sebebi Poirot’nun dediğim gibi olaya girmemesiyle kitabın fazla sürükleyici gelmemesi ki daha da düşük bir not verecekken yine de süpriz finaliyle etkiliyor insanı yine tahmın edilemeyen biri katil çıkıyor. Benim de süpriz bir katil adayım vardı ..çok yaklaştım ama tutmadı yine :)

BİRİSİ ÖLECEK – ( Thirteen at Dinner )

Kolay kolay 10 vermem ama bu kitap da hakkaten müthiş ve 10′u hakediyor. 11. kitabımdı bu ve birçok şüpheli arasından ben de katili buldum. Baskasıyla evlenmek için kocasından boşanmak isteyen kadın, babasından nefret eden kız, amcasının mirascısı bir adam..bir çok cinayet nedeni var. Ünlü aktris ve ona benzeyen genc bir sanatcı bu benzerliği kullanarak bir şaka düşünüyorlar. Ama cinayetler arka arkaya geliyor.Kitap hep başka bır yone çekiyor şakayı ama ben kendi tahmin ettiğim diğer yontem uzerınde durarak katili buldum. :)

DERSİMİZ CİNAYET – ( Murder On The Links )

Hercule Poirot ve Arthur Hastings acil bir yardım çağrısı alırlar fakat geç kalmışlarıdr cinayet çoktan işlenmiştir. Üstelik bir değil 2 tane , peki cinayetlerin birbirleriyle bağlantısı nedir? Yüzbaşı Hastings bu kitapta da yine birine aşık olur. Kurbanın geçmişteki bir sırrını örtbas etmek üzere güzel bir planı vardır ama bu planı gerçekleştiremeden kendisi mefta olmuştur. Okudugum 10 kitaptı ve yine beklenmedik birisi katil çıktı 9/10.

DOĞU EKSPRESİNDE CİNAYET – ( Murder On The Orient Express )

Bu kitap A.C’nin en meşhur romanlarından birisi. Benim de 9. kitabım. Bu kitabın filmini de izledim gerçekten müthiş bir final..

Doğu Ekpresinde gece yarısı bir cinayet işlenir ve kar yüzünden tren yolda kalır, trendekilerden biri katildir. Cinayet mahallinde garip ipuçları vardır. Tüm şüphelilerin kendini aklayacak şahitleri vardır. Kurbandaki yara izleri çok ilginçtir. Poirot trendekileri sırayla sorgular hepsinin de söyledikleri yalanları sonunda ortaya çıkarır ve süpriz finalde tam manasıyla şov yapar ve cinayet gecesini tüm detaylarıyla anlatır. 10/10 fazla söze gerek yok.

ÖLÜM OYUNU – ( Evil Under The Sun )
Bu kitabı henuz okuyamasam da DVD sini izleme şansım oldu. Manzaralar çekim mekanları gercekten guzel.hikaye de oldukça guzel. Kurbanı oldurmek için hemen hemen herkesin bir sebebi var , bu sefer tahminim doğru çıktı da katili bulabildim ama bambaska sebepler ve yine süprizler çıktı sonunda.Poirot’nun ipuçlarını bir araya getirip katili ve olayların akışını anlattığı bolumler çok keyıflıydı..Kitabını da okuyunca eklemeler yaparım..

BRİÇ MASASINDA CİNAYET – ( Cards On The Table )

4 kişilik bir briç oyunu ve o sırada evde bulunan 4 dedektif. Oyun esnasında ev sahibi öldürülür. Diğer dedektifler ipuçlarını değerlendirmeye alırken Hercule Poirot o meşhur küçük gri hücrelerini kullanır ve oyuncuların briç oynayış tarzlarını incelemeye alır. Ona göre herkesin ortasında cinayet işlemek büyük bir cesaret istemektedir. Beş Küçük Domuz kitabında olduğu gibi yine katili bulduğumu sanmıştım çünkü ipuçları neticesinde artık katil oldugu sanılan kişi tutuklanmak üzereydi ama yine arka arkaya süprizler bizleri bekliyor ve yine ters köşeye yatıyoruz. Okudugum 8. kitaptı ve 9/10 aldı benden.

BÜYÜK DÖRTLER – ( The Big Four )

Diğer Agatha Christie kitaplarından çok farklı bir kitap. Macera bu sefer diğer kitaplardaki gibi 1-2 haftada değil aylar süren bir kovalamaca sonunda çözüme ulaşıyor. Ve sabit mekanlarda değil birçok ayrı ülkede çeşitli yerlerde gecçiyor. Poirot ve en yakın arkadaşı Arthur Hastings bu macerada birkaç kez ölümle burun buruna bile geliyorlar çünkü bu seferki düşmanları iyice gözü kara insanlar. Dünyayı yönetmeyi kafasına koymuş insanlar güç birliği yapıyorlar kimisi ortaya parasını koyarken kimisi de beynini grup için kullanıyor ve “Cellat” da grup için birçok cinayet işliyor. Düşmanlar zorlu da olsa Poirot ilginç numaralarla yine esrarı çözüyor. “Ve perde indi” kitabından önce okursanız kitabın sonlarında daha çok şaşıracaksınız. okudugum bu 7. kitaptı ve çok sürükleyiciydi ama finali çok çabuk geliştiği için 9/10 verdim .

CİNAYET ALFABESİ – ( The A.B.C. Murders )

klasik bir seri katil olayı
A..B..C harfiyle baslayan kurbanlar…ama acaba katil kim ve cinayetlerin sebebi ne?
bütün kitap boyunca tek ihtimal var cinayeti işleyen kişi olarak ama katil gercekten o mu acaba? yoksa agatha bizi yine mi şaşırtacak..çok sürükleyici ve süpriz sonuyla herkese tavsiye edebileceğim bir kitap daha. bu 6. kitabımdı buna da 9/10 verdim..

ÖLÜMÜN TAM ZAMANI – ( The Mysterious Mr. Quin )

okudugum 5. kitaptı ve diğerlerıne göre biraz vasat buldum.kitaptakı hıkayeler yıne guzel ama bu sefer katiller ve olaylar bıraz daha tahmın edılebılır geldı bana benı fazla sasırtmadıgı ve bir olay degıl degişik hıkayelerın birleşimi oldugu için cok tutmadım bu kıtabı belkı de..(7/10) verdim yine de..

VE PERDE İNDİ – ( The Curtain )
inanılmaz guzel bir kitap kesinlikle herkese tavsiye ediyorum.
eğer elinizde birkaç agatha christie kitabı varsa bu kitabı sonlara saklamanızı öneririm.
agatha christie bu kitabı yayımlanmadan 40 yıl önce yazmış,bir bankanın kasasında saklamış ve olumunden sonra yayımlanmasını istemiş.
poirot karsısına şu ana kadarkı en zorlu katil de cıksa işi çözüyor. (not: 10/10) poirot yine mukemmel…okudugum 4. kitaptı ve bunla beraber koleksıyon yapmaya karar vermiştim.

NOELDE CİNAYET – ( Hercule Poirot’s Christmas )

noelde cinayet şu ana kadar okudugum en guzel agatha christie kıtaplarından biridir kesinlikle.hercule poirot tabi ki işbaşında ve onun oldugu kitaplar zaten bir baska guzel. bu sefer de katil olabilecek birçok kişi var ama siz okurken boşuna tahmin yürütmeyin çünkü en en en akla gelmedik kişi yine katil çıkıyor ve agatha christie bir ters köşe daha yapıyor.okudugum sadece 3. kitabı olmasına ragmen giderek hayran olmaya baslamıstım yazara (not 10/10)!

ON KÜÇÜK ZENCİ – ( Ten Little Niggers veya And Then They Were None) gecmişi sırlarla dolu 10 kişi bir davet üzerine bir adada toplanır ve hepsi teker teker ölmeye baslarlar…acaba katil kimdir?? gercekten sürükleyici bir kitaptı ve tabii ki şaşırtıcı bir sonla bitiyor. agatha christienin en sevilen kitaplarından biriymiş bu kitap benım de okudugum 2. kıtabıydı. bu kitap daha sonra dizi ve filmlere de konu olmuş ayrıca.(not: 9/10)

BEŞ KÜÇÜK DOMUZ – ( Five Little Pigs )

ilk okudugum agatha christie romanı oldugu için benim için onemli bir kitap. Geçmişte yaşanan bir cinayet ve 5 tane de katil adayı…

hepsinin de öldürmek için sebepleri var. Katili tahmin ettiğimi düşünmüştüm, kitabın sonlarına doğru da kanıtlar ve olaylar benim katili iyice göstermeye basladı ama agatha christie ablam ters köşeye yatırdı beni. Şüphelilerle defalarca konuşa konuşa ve konuşulanları iyice yorumlayınca çözüyor olayı.Güzel bir kitaptı ama daha guzelleri de var bu yuzden 8/10 verdim.

2 Yorum

Filed under Genel

NİL’DE ÖLÜM

NİL’DE ÖLÜM – ( Death on the Nile )

nil

O kadar sürükleyici ve merak uyandırıcı bir kitap ki çok kısa sürede bitirdim. Tatildeki Poirot – artık

nil2

uğursuz mudur nedir:)- nere gitse birileri ölüyor ve  cinayeti çözme işi de ona kalıyor. Bu sefer bir aşk  cinayeti  var ortada. Arkasından baska cinayetler geliyor. O kadar  Agatha Christie kitabı okudum ki artık  ben de dedektifliğe  ısındım iyice ve ilk tahminimde katili ve cinayet sebebini  buldum 🙂 Cinayetin nasıl  işlendiğini ise Poirot müthiş  zekasıyla kanıtladı. Filmini de bulup izledim o da gerçekten  çok güzel. Biten  18. kitabımdı ve 10 almaya hak kazandı..

En favori kitabım diyebilirim.

 

 

Yorum bırakın

Filed under Genel

AYNA KIRILDI

AYNA KIRILDI – (The mirror crack’d from side to side)

kapak1

Çok sürükleyici bir kitap öncelikle. Kasabaya taşınan eski ünlü bir aktris tekrar sahnelere dönüyor ve

film2

kasabada bir film çekiyor. Komşularla tanışma partisinde ise bir kaza(!) oluyor ve bir bayan ölüyor. Teşhis  sonucu zehirlenme çıkıyor ama kadını öldürmek için hiçbir neden yok,ünlü oyuncumuzun esas hedef olduğu  düşünülüyor böylece. Onu öldürmek isteyen kim acaba ve sebebi ne?Geçmişte yaşanan bir hadise olabilir mi?  Ardından gelen 2 cinayet ve çok zor tahmin edilebilen bir sonla [50. tahminimde buldum sanırım:)ama  sebebini bulmak çok zor ] muhteşem bir final.17. kitabıma 9/10 uygun gördüm. Eserin Filmini de izledim  biraz farklılıklar var kitapla ama basarılı bir film. Herşeyin anlaşıldığı kısımlarla beraber ilginç bir son  kesinlikle…

Yorum bırakın

Filed under Genel

POİROT İZ ÜZERİNDE

POİROT İZ ÜZERİNDE – ( Poirot’s Early Cases )

poirot

12 öyküden oluşan bu kitapta 4-5 güzel hikaye var. Toplama kitaplar genelde hoşuma gitmediği için düşük puan  verecektim ama son 3 hikaye bayağı güzeldi.16. kitabımı da bitirmiş oldum böylece. Kitabın bir özelliği de Poirot’un tek  başarısızlığım dediği diğer kitaplarda bahsettiği olayın bu kitapta yer alması. Özellikle son bölüm ilgi çekiciydi ve ben de  büyük bir başarı göstererek cinayeti işlenir işlenmez katilinden cinayet metoduna kadar çözdüm 🙂 not: 8/10

Yorum bırakın

Filed under Genel

FARE KAPANI

FARE KAPANI – ( Three Blind Mice )

Agatha Christie’nin bu öyküsü tiyatroya çevrilip 50 küsür yılı aşkın sahnelenmiş ve hala da sahnelenmektedir. Öykü fena değildi ama tempo biraz

kapak

düşük. Kitapta Fare Kapanı dışında 4-5 tane de Tommy ve Tuppence adlı dedektiflerin başrol aldığı öyküler de var. Toplama öykülerden oluştuğu için olaylar ve hikayeler çabuk sonuçlanıyor bu yüzden fazla sürükleyici gelmedi kitap. Bitirdiğim bu 15. kitaba 7/10 verdim.

Yorum bırakın

Filed under Genel

ÖLÜM ÇIĞLIĞI

ÖLÜM ÇIĞLIĞI – ( Murder at the Vicarage )

kapak

Agatha Christie Poirot’dan sonra en meşhur karakteri Miss Marple’a ilk kez bu kitapta yer veriyor.Benim de  Marple’lı okudugum ilk ayrıca toplamda okudugum 14.Agatha Christie kitabı. Kitap oldukça sürükleyici bir  başlangıca sahip. Küçük bir yerde geçen bir hikaye ve küçük yerde geçmesi sebebiyle ve Marple gibi  dedikoducu diğer karakterler sayesinde haberler çok çabuk yayılıyor. İşlenen bir cinayet ve  şüphelenebileceğimiz pek çok karakter var, kitabın ortalarında biraz tempo düşer gibi olsa da sonu oldukça  güzel. Cinayet gerçekten oldukça akıllıca bir planla işlenmiş ve Marple da dedektiflerin yapamadığını yap

Yorum bırakın

Filed under Genel

ÖLÜM SESSİZ GELDİ

ÖLÜM SESSİZ GELDİ- ( The Mysterious Affair at Styles )

kapak1

Bu kitabın en önemli özelliği ilk Agatha Christie kitabı olması ..ve bir koleksiyon için tabii ki ilk  eserler  çok önemlidir..Onun için bu kitabı bulabilmek ve okuyabilmek çok güzel oldu..Bitirdiğim 13. kitaptı ve  benden tam  puan aldı 10/10.. Styles köşkünde geçiyor kitap ve zengin bir kadın zehirlenerek öldürülüyor. Miras  nedeniyle hem  koca hem oğullar şüpheli listesinde..Ama işin içinde başka işler var..Katil şeytanca bir planla suçu  başkasının üstüne  yıkmaya çalışıyor ve süpriz suç ortaklıkları çıkıyor kitapta…Belki her 10 sayfada bir başka birinin  katil oldugunu  düşünüyoruz. Çünkü habire süpriz ipuçları çıkıyor…Çok sürükleyici bir kitaptı ve finali yine çok  şaşırtıcı ve güzeldi…

Yorum bırakın

Filed under Genel

ÜÇ PERDELİK CİNAYET

ÜÇ PERDELİK CİNAYET – ( Three Act Tragedy )

170 sayfalık kitabın ilk 100 sayfasında Hercule Poirot’nun etliye sütlüye karışmaması ve cinayet olaylarını

kapak

diğer amatörlerin yürütmesi oldukça ilginç. Tabii ki çözemiyorlar ve yine iş Poirot’ya düşüyor. 2 cinayet var ortada Hercule olayı çözdüğünüde düşünse ortada bulamadığı tek şey var o da ilk cinayetin sebebi…12. kitabıma 8/10 vermemin sebebi Poirot’nun dediğim gibi olaya girmemesiyle kitabın fazla sürükleyici gelmemesi ki daha da düşük bir not verecekken yine de süpriz finaliyle etkiliyor insanı yine tahmın edilemeyen biri katil çıkıyor. Benim de süpriz bir katil adayım vardı ..çok yaklaştım ama tutmadı yine 🙂

Yorum bırakın

Filed under Genel